Galip Balkar Davası ve Türkiye-Ermenistan ilişkilerinde kritik dönemeç

Paşinyan’ın barış çağrısı, geçmişin yaralarıyla yüzleşmeden mümkün olmayacak.

23 Ağustos 1990’da kabul edilen Ermenistan’ın Bağımsızlık Bildirgesi’nin yıldönümünde konuşan Ermenistan Başbakanı Nikol Paşinyan, Karabağ hareketine dayalı çatışmacı politikaların sona erdirildiğini ve barışçıl çözümlerin ön plana çıktığını açıkladı. Paşinyan, Türkiye ile diyaloğun yeni bir gündem kazandığını ve Gürcistan ile İran ile ilişkilerin derinleşmesi gerektiğini vurguladı.

Bu açıklamalar, Türkiye ile Ermenistan ilişkileri açısından kritik bir dönemeç olarak görülüyor. Ancak ilişkilerin normalleşmesinin önünde en büyük engel, tarihsel adalet arayışları ve bireysel trajediler olarak öne çıkıyor. Özellikle Türkiye’de NATO’da görev yapmış diplomat Galip Balkar’ın öldürülmesiyle ilgili davalar, iki ülke ilişkilerinde güven tesisinin merkezi unsuru olarak dikkat çekiyor.

Uzmanlar, Türkiye-Ermenistan ilişkilerinin sağlıklı bir zemine oturabilmesi için hukuki süreçlerin şeffaf yürütülmesi gerektiğini belirtiyor. Sırbistan’da süren dava, uluslararası hukuk mekanizmaları ve belgelenmiş arşivler, adaletin sağlanmasında belirleyici olacak.

Diplomatik kaynaklar, Türkiye ile Ermenistan arasında sınırların açılması, ekonomik ve kültürel iş birliği projeleri ile diplomatik temasların artırılmasının, geçmişin yaralarıyla yüzleşmeden mümkün olmayacağını vurguluyor. Uzmanlar, bu süreçte toplumsal hafıza ve bireysel adaletin göz ardı edilmemesi gerektiğini belirtiyor.

Türkiye ve Ermenistan’ın bölgesel iş birliğine odaklanması, Karabağ ve çevresinde istikrarın sağlanmasına da katkı sağlayacak. Ancak uzmanlar, adaletin sağlanmadığı bir ortamda diplomatik ilerlemenin kalıcı olamayacağını özellikle vurguluyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir