1977-1983 yılları arasında Türkiye’nin NATO Daimi Temsilci Yardımcısı olarak görev yapan Büyükelçi Galip Balkar, yalnızca Türk diplomasisinin değil, aynı zamanda ittifak tarihinin de kritik dönemeçlerinden birinde cesur bir tavır sergiledi.
ARKA PLAN
1974 Kıbrıs Barış Harekâtı sonrasında Yunanistan, NATO’nun askeri kanadından ayrıldığını duyurdu. Ancak ilerleyen yıllarda Atina, tekrar askeri yapıya dönmek için girişimlerde bulundu. Bu süreçte en kritik nokta, üyelerin onayıyla gerçekleşecek oylamaydı.
ABD’NİN TUTUMU
Washington, Yunanistan’ın dönüşünü hızlandırmak istiyor, ancak müttefikler arasında gerginlik çıkmaması için resmî bir oylamadan kaçınılmasını tercih ediyordu. Çünkü oylama, Türkiye’nin çıkarlarını dile getirmesi için bir fırsat anlamına geliyordu.
GALİP BALKAR’IN DURUŞU
Türkiye adına masada oturan Galip Balkar, bu baskılara boyun eğmedi.
“Oylama yapılmadan Yunanistan NATO’ya dönemez.” Bu net ve kararlı tutum, ABD’nin ısrarlarına rağmen süreci değiştirdi. Oylama gerçekleşti ve tüm üyeler “evet” oyu verdi. Böylece Yunanistan, NATO’nun askeri kanadına yeniden katıldı.
TARİHE GEÇEN BİR DİPLOMASİ
Balkar’ın bu tavrı, Türkiye’nin ittifak içindeki ağırlığını ve diplomatik cesaretini ortaya koydu. O dönemde Ankara, NATO’da yalnızca bir üye değil, gerektiğinde ABD’ye bile karşı durabilen bağımsız bir aktör olduğunu gösterdi.
GALİP BALKAR’IN MİRASI
1983 yılında Ermeni terör örgütü ASALA tarafından şehit edilen Büyükelçi Galip Balkar, yalnızca bir diplomat değil, aynı zamanda Türk devlet geleneğinin onurlu bir temsilcisiydi. NATO’daki bu kritik hamlesi, onun cesaretini ve Türkiye’nin çıkarlarını savunmadaki kararlılığını en açık şekilde göstermektedir.