Trump yönetimi, Otizmin “nedenini” Tylenol kullanımına bağladı: Bilimsel tartışma alevlendi.
Washington, 22 Eylül 2025 – A.B.D. Başkanı Donald Trump, uzun süredir merak edilen “otizmin nedeni”ni çözdüklerini iddia ederek, hamilelik sırasında Tylenol (asetaminofen) kullanımını işâret etti. Beyaz Saray’da bugün düzenlenen basın toplantısında Trump ve üst düzey sağlık yetkilileri, otizm spektrum bozukluğu ile gebelik dönemindeki bu yaygın ağrı kesicinin erken kullanımını doğrudan ilişkilendirdi. Yetkililer, hâmile kadınlara ilacı yalnızca yüksek ateş durumlarında kullanmalarını tavsiye ederken, rutin ağrı kesici olarak tüketimden kaçınılmasını vurguladı.
Trump, toplantıda iddialarını “tarihin en önemli açıklamalarından biri” olarak nitelendirerek, “Otizmi kontrol altına alacağız, artık buna izin vermeyeceğiz” dedi. Sağlık ve İnsanî Hizmetler Bakanı Robert F. Kennedy Jr. ise, otizmin “çevresel toksinlerden kaynaklanan bir epidemik” olduğunu savunarak, asetaminofen’in fetal gelişimi etkilediğini öne sürdü. Açıklamada ayrıca, otizm semptomlarını hafifletmek için folik asit türevi bir ilaç olan leucovorin’in potansiyel tedavi olarak incelendiği belirtildi.
KÖKENİ WALL STREET JOURNAL RAPORU: TARTIŞMALAR YENİDEN ALEVLENDİ
Bu bağlantı, ayın başlarında Wall Street Journal tarafından ilk kez gündeme getirilmişti. Gazete, Kennedy’nin hazırlattığı bir raporun, hamileliğin ilk trimesterinde asetaminofen kullanımının otizm riskini artırabileceğini savunduğunu yazmıştı. Politico ve Washington Post gibi kaynaklar, Trump yönetiminin bu raporu temel alarak hareket ettiğini doğruladı.
Yetkililer, Harvard ve Mount Sinai üniversitelerinden araştırmacıların Ağustos ayında yayımladığı bir derlemede, 46 çalışmanın incelendiği ve prenatal asetaminofen maruziyetinin otizm ile ADHD riskini artırdığına dair bir ilişki bulunduğu belirtildi.
BİLİMSEL TEPKİLER VE KARŞI GÖRÜŞLER
Ancak, bu iddialar bilim camiasında büyük tepki çekti. Amerikan Jinekologlar ve Doğum Uzmanları Koleji (ACOG), “asetaminofenin temkinli kullanımının fetal gelişim sorunlarına dair net bir kanıt olmadığını” vurgulayarak, ateş veya ağrının tedavi edilmemesinin daha büyük riskler taşıdığını belirtti.
İsveç’te 2,5 milyon çocuk üzerinde yapılan 2024 tarihli büyük bir çalışma ise, asetaminofen ile otizm arasında nedensel bir bağ bulamadı. Benzer şekilde, 2025’te Avrupa ve Japonya’da gerçekleştirilen araştırmalar, gözlemlenen ilişkilerin genetik, çevresel veya başka ilaçlara bağlı karıştırıcı faktörlerden kaynaklanabileceğini gösterdi.
Tylenol’un üreticisi Kenvue ise açıklamayı sertçe yalanladı: “Bağımsız bilimsel veriler, asetaminofen kullanımının otizme neden olmadığını net bir şekilde gösteriyor. Bu tür iddialar, hamile anneler için ciddî sağlık riskleri yaratıyor.” Şirket, web sitesine “son medya haberleri”ne yönelik bir bölüm ekleyerek, ilacın hamilelikte en güvenli ağrı kesici seçenek olduğunu savundu.
OTİZM ARAŞTIRMALARINDA YENİ BİR SAYFA MI, YOKSA SİYASÎ BİR HAMLE Mİ?
Otizm spektrum bozukluğu, sosyal iletişim zorlukları, tekrarlayıcı davranışlar ve dil gelişimi sorunlarıyla karakterize bir nörogelişimsel durum. A.B.D.’de son yıllarda teşhis oranlarının artması, Kennedy gibi figürler tarafından “epidemik” olarak nitelendiriliyor, ancak uzmanlar bunu daha iyi tarama ve farkındalığa bağlıyor.
Trump’ın açıklaması, Kennedy’nin aşı karşıtı görüşleriyle paralel bir çizgide yer alıyor; her ikisi de otizmin çevresel nedenlere odaklanıyor, ancak bilimsel konsensüs genetik faktörleri (yüzlerce genetik varyasyon) ön plânda tutuyor.
X platformunda (eski adıyla Twitter) konu hızla yayıldı. Kullanıcılar arasında hem destekleyenler hem de eleştirenler var: Bir kullanıcı, “Trump nihayet bir çözüm buldu, bilimsel devrim!” derken, bir diğeri “Bu, hamile kadınlara yönelik bir saldırı; kanıtlar yetersiz” diye tepki gösterdi.
Türk kullanıcılar da tartışmaya katıldı; bazıları parasetamolün (Tylenol’un Türkiye’deki karşılığı) yaygın kullanımını sorgularken, diğerleri bilimsel kanıtların önceliğini vurguladı.
NE ANLAMA GELİYOR? HAMİLELER NE YAPMALI?
Uzmanlar, bu tür iddiaların hamile kadınlarda gereksiz paniğe yol açabileceğini belirtiyor. Dr. Peter Hotez gibi pediatristler, “Tylenol bağlantısı zayıf; otizmin genetik temeli baskın” diyor. Yine de, yönetim bu duyuruyu “önleyici tıp” zaferi olarak pazarlıyor ve leucovorin gibi tedavilerin erken denemelerini teşvik ediyor.
F.D.A. ve A.C.O.G., asetaminofen’i hamilelikte “yönlendirildiğinde güvenli” olarak sınıflandırıyor, ancak en düşük doz ve en kısa süre kullanımını öneriyor. İlaç, ibuprofen gibi alternatiflerin (düşük riski nedeniyle) hamilelikte kısıtlı olduğu durumlarda ilk seçenek.
Bu tartışma, asetaminofen’in erken gebelikte kullanımına dair dâvâları da yeniden canlandırabilir; 2023’te 400’den fazla dâvâ reddedilmişti, zira kanıtlar yetersizdi.
Trump yönetiminin bu hamlesi, sağlık politikalarında tartışmalı bir dönüm noktası olabilir. Bilimsel topluluk, iddiaların daha fazla randomize kontrollü çalışmaya ihtiyaç duyduğunu vurgularken, anneler için net bir mesaj var: Herhangi bir ilaç öncesi doktora danışın.
Otizm gibi karmaşık bir konunun “çözümü” bu kadar basit olmayabilir – ama tartışma, araştırmaları hızlandırabilir.