Toplum mühendisliği ve “alışkan insan” tehlikesi

Diyalektik bir gerekliliktir: “İnsan ALIŞAN” canlıdır. Nitekim biz her türden ahlaksızlığa alışmakla kalmadık, MÜPTELA olduk adeta…!

Bu türden toplumsal yozlaşmanın, ahlaken çürümenin, değerler silsilesinin yerle yeksân olmasının organizatörü U.S.A Pentagon kökenli TOPLUM MÜHENDİSLERİDİR. Toplum mühendisliğinin temelinde psikolojik savaş vardır. Toplum mühendisleri, kaşelerini mühendisler odası yerine gizli servislerden alan meslek grubudur.

İnsanların kurgulanmış olaylar sonucundaki tavırlarını kendi seçimleriymiş gibi hissetmelerini, yönlendirilmiş tepkilerini, tesadüfler sonucu ortaya çıkmış durumların doğal sonuçları sanmalarını sağlarlar. Vereceği tepkileri önceden öngördükleri toplumlara uygun etkiler yaparak, aslında yapmalarını istedikleri tepkileri yaratırlar.

“Sağcı-solcu diye kimsenin kafasına çivi çakmadıysanız… Alevi-Sünni, Türk-Kürt gibi bir ayrımla kimseye kin duymadıysanız… Katledilen binlerce yurtsever devrimcinin arkasından ‘komünistti zaten, iyi olmuş gebermiş’ deyip vicdanınıza ipotek koydurmamışsanız… Sisli, puslu bir eylül akşamında emniyet işkencehanelerinde Filistin askısında jimnastik yapmaya mecbur kalmışsanız… Endişeye mahal yok efendim. Rahat olun, toplum mühendisleri sizin arsanıza kaçak bina dikemezler.”

Toplumsal olayların sonuçlarını düşünerek hareket ettiğimizde, vereceğimiz tepkilerin kime hizmet edeceğini bilmemiz gerekir. Belinize silah takıp vatan kurtarmaya gerek yok. Siz onların istediği tepkileri verip yönlenmediğiniz sürece, onlar kaşelerini kırmaya mecbur olacaklardır.

TOPLUM MÜHENDİSLİĞİ alanında eğitim veren kurumlar ve bu alanda yetkin öğretim elemanları sadece ve sadece Birleşmiş Milletler örgütünün daimi beş üyesi ülkelerde mevcuttur. Bu ülkeler ihtiyaç iktiza ettikçe, bahse konu ülkelerden karakteri devşirilmeye müsait insanları çeşitli burs ve NATO kurumlarındaki çakma kurs ve seminerlerle kadrolarına alırlar.

Medya reklamları ile parlatıp, çeşitli dallarda ödüllerle paraya ve şöhrete doyurarak çakma kahramanlar piyasaya sürerler. Ülkemizin içinde bulunduğu kaotik durumu bir de bu açıdan değerlendirmek gerekir.

Eğer zerre-i miskal beyniniz varsa, girin internete araştırın: 1946 yılından bugüne ülke yönetiminde söz sahibi olmuş siyasilerin, üst düzey bürokratların ve genelkurmay komutanlarının görev almadan önce ve görevleri süresince gerçekleşen AMERİKA SEYAHATLARINI… Her gidiş ve dönüşlerinde ülkemiz ve bölgemizdeki sorunların nasıl şekillendiğini karşılıklı mukayese ederek görün. Var mısınız?

Halk kahramanı olarak baş tacı ettiğimiz “EN KAHRAMAN RIDVAN” yapılanların kimlerin uşağı olduğunu hayretle göreceksiniz…

-c. biçer-

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir