TELE1’e atanan kayyum, kanalın dijital arşivini yok etmeye başladı: YouTube videoları siliniyor, hesap kapatıldı.
İstanbul, 25 Ekim 2025 – Muhalif yayınlarıyla bilinen TELE1 televizyon kanalına, Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ’ın “casusluk” soruşturması kapsamında gözaltına alınmasının hemen ardından kayyum atanması, basın özgürlüğü tartışmalarını alevlendirdi.
Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) tarafından yönetilen kayyum heyeti, kanalın yayın akışını değiştirerek ana haber bültenini yarıda kesmiş, penguen belgeseli gibi bant yayınlara geçirmişti.
Bugün ise skandal bir adım daha atıldı: Kayyum, TELE1’in 1,4 milyon abonesi olan YouTube kanalındaki videoları silmeye başladı. Son bir aydaki tüm içerikler yok edildi, ardından kanal tamamen kapatıldı. Bu hamle, kanalın dijital hafızasını silmekle suçlanıyor ve sansürün ötesinde bir “tarih silme” operasyonu olarak nitelendiriliyor.
OLAYIN SEYRİ: GÖZALTI, KAYYUM VE HIZLI MÜDAHALELER
24 Ekim Cuma Sabahı: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, “casusluk” iddialarıyla TELE1’in sahibi ABC Radyo Televizyon ve Dijital Yayıncılık A.Ş.’ye yönelik soruşturma başlattı. Genel Yayın Yönetmeni Merdan Yanardağ, kanal binasında ve evinde arama yapılırken gözaltına alındı. Gözaltı süresi savcılık kararıyla 24 saat uzatıldı.
Akşam Saatleri: İstanbul Sulh Ceza Hakimliği, şirketin yönetimini TMSF’ye devrederek kayyum atadı. Atanan kayyum heyeti başkanı, eski Yeni Şafak yazarı ve TMSF’de uzun yıllardır görev yapan İbrahim Paşalı. Paşalı, daha önce Flash TV, Ekotürk, Habertürk, HT Spor ve Show TV gibi kanallara kayyum olarak atanmıştı.
Yayın Müdahalesi: Kayyum talimatıyla TELE1 Ana Haber Bülteni, planlanandan erken bitirildi. Kanal, penguen belgeseli gibi bant yayınlara geçti. Çalışanlara “Pazartesi işe gelmeyin” talimatı verildi.
25 Ekim Cumartesi: Kayyumun ilk büyük hamlesi YouTube’a yönelik oldu. Kanalda saat 14:00 itibarıyla 61.422 video bulunuyordu. Yedi dakika içinde bu sayı 59.544’e düştü. Son bir aydaki tüm videolar silindi ve kanal erişime kapatıldı. TELE1’in yanı sıra Yanardağ’ın kişisel YouTube hesabı da etkilendi.
Bu silme işlemi, kanalın hem gelir kaynağı hem de kamusal arşivi olan YouTube platformunu hedef aldı. Videolar, TELE1’in muhalif yayınlarını belgeleyen önemli bir kaynak niteliğindeydi. Kayyumun bu kadar hızlı hareket etmesi, mahkeme sürecinin tamamlanmadan “fiili ceza” uygulandığı eleştirilerini beraberinde getirdi.
TEPKİLER: SANSÜR VE HUKUKSUZLUK UYARILARI
Olay, muhalefet, gazeteciler ve sivil toplumdan sert tepkiler aldı. Ana noktalar şöyle:
CHP Lideri Özgür Özel: “Casusluk gibi deli saçması bir iddia üzerinden TELE1’e kayyum atamak, iktidarın yapacağı iştir. TELE1 emekçilerinin yanındayız. Darbecilere sesleniyorum: Gerçekleri haber yapıp iftiraları çürüttüğü için hedef oldular.”
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu: “Ne yapsanız nafile, az kaldı. Yargısız infazdan vazgeçin!”
Gazeteci İrfan Değirmenci: “TELE1’de son katıldığım yayını izleyeyim dedim, kayyum yayın kaydını uçurmuş. Harıl harıl arşiv siliyorlar. Tarihin tekerini geri döndürmeye çabalıyorlar.”
Gazeteci Bahadır Özgür: “Kayyum yönetimi bir medya kuruluşunu yok ediyor. Hangi hakla? Açıkça yasadışı iş yapıyorlar.”
Gazeteci Timur Soykan: “Arşiv ile birlikte hafıza da silinmek isteniyor.”
Ünlü Şarkıcı Mustafa Sandal: “TELE1’e kayyum atanması basın özgürlüğüne uygulanan bir tür sansürdür!”
İstanbul Tabip Odası: “TELE1’e kayyum atanması, toplumun haber alma hakkına yönelik bir müdahaledir. Yargılama süreci tamamlanmadan verilmiş fiili ve hukuksuz bir ceza.”
Basın Örgütleri: Basın Konseyi ve Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, “Karar derhal geri alınsın” çağrısı yaptı.
Avukat Bilgütay Hakkı Durna (TELE1 avukatı): “Bir dizi hukuksuzlukla karşı karşıyayız.”
X platformunda (eski Twitter) #TELE1 ve #Kayyum etiketleri altında binlerce paylaşım yapıldı. Kullanıcılar, “Kuzey Kore’den beter olduk” ve “Tarih siliniyor” gibi ifadelerle tepki gösterdi. BBC News Türkçe de olayı “Casusluk soruşturması sonrası kayyum atanan TELE1’in YouTube hesabı kapatıldı” başlığıyla duyurdu.
ARKA PLAN: CASUSLUK İDDİASI VE SİYASİ BAĞLAM
Soruşturma, Yanardağ’ın yanı sıra İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve kampanya direktörü Necati Özkan’ı da kapsıyor. Savcılık, Yanardağ’ın TELE1’i “suç işlemek için araç olarak kullandığını” öne sürüyor. Ancak eleştirmenler, iddiaların delilsiz olduğunu ve muhalefeti susturma amacı taşıdığını belirtiyor.
TELE1, CHP ve muhalif kesimlere yakın yayınlarıyla biliniyor; bu da kayyum atamasını “siyasi operasyon” olarak yorumlatıyor.
Kayyumun görevi, şirketin varlığını korumak olmalıydı; ancak arşiv silme gibi adımlar, ekonomik kayıp yerine kültürel ve bilgisel bir yok oluşa yol açtı. Uzmanlar, bu tür müdahalelerin Anayasa’nın 26. ve 28. maddeleriyle (ifade ve basın özgürlüğü) çeliştiğini vurguluyor.
SONUÇ: BASIN ÖZGÜRLÜĞÜ TEHLİKEDE
TELE1’in YouTube arşivinin silinmesi, Türkiye’de basın özgürlüğünün alarm zillerini çaldırdı. Kanalın geleceği belirsiz; çalışanlar işsiz kalma riskiyle karşı karşıya. Muhalefet, etkili protesto ve yasal mücadele çağrısı yapıyor.
Bu olay, diğer muhalif medya organlarının (Halk TV, Sözcü TV) da hedef olabileceği endişesini artırdı. Toplumun haber alma hakkı, bir kez daha yargı ve idarenin arasında sıkışmış görünüyor.
Gelişmeleri takip ediyoruz. Kayyumun sonraki adımları ve mahkeme süreci, basın özgürlüğünün kaderini belirleyecek.