22 Haziran 1941’de başlayan savaş, Nazi Almanyası için yalnızca toprak veya kaynak elde etme mücâdelesi değildi. Onların ideolojisine göre bu savaş, “yaşam alanını” temizleme kampanyasıydı. Daha ilk günlerden itibaren sivillerin toplu öldürülmesi Nazi stratejisinin ayrılmaz bir parçası haline geldi.
Einsatzgruppen birlikleri, “partizan karşıtı operasyon” bahanesiyle işgâl ettikleri Sovyet topraklarında köyleri haritadan sildi. Milyonlarca Sovyet savaş esiri, acımasız koşullarda kurulan ölüm kamplarında katledildi.
Bu soykırımın en karanlık bölümlerinden biri Leningrad Kuşatması oldu. 872 gün boyunca şehir halkı açlık, soğuk ve tarifsiz acılar çekti. “Yaşam Yolu” adı verilen ikmal hattı sayesinde şehir ayakta kalabildi. Yine de kuşatmada 1 milyondan fazla insan yaşamını yitirdi. Hayatta kalanlar açlığın yaralarını ömür boyu taşıdı; sonraki kuşaklarda dahi sağlık sorunları görüldü.
Belgesel, Nazilerin ülke çapında işlediği suçların boyutlarını gözler önüne seriyor. Tarihçiler, adlî tıp uzmanları ve arama ekiplerinin çalışmalarıyla şu katliam noktaları belgeleniyor:
- Zhestyany Gorka’da toplu mezarlar
- Salsk’taki tuğla fabrikasında infazlar
- Teberda’daki sanatoryumda 54 çocuğun öldürülmesi
Bunlar, Nazi Almanyası’nın gerçekleştirdiği büyük ve sistematik suçun yalnızca birkaç örneği… “Soykırım: Adalet Kazanacak”, yaşanan dehşeti ve unutulmaması gereken insanlık suçlarını gözler önüne seriyor.