Değerli Üstatlarım, Değerli Meslektaşlarım,
28 Ekim 1923 günü Çankaya Köşkü’nde, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün cesaret ve kararlılığının simgesi olan o gür ses yankılandı: “Efendiler, yarın Cumhuriyet’i ilan edeceğiz.”
Bu söz, Türk milletinin kaderine yön veren en önemli dönüm noktalarından biriydi. Bugün bizler, o gece söylenen bu kararlı sözler sayesinde özgür, eşit ve onurlu yurttaşlar olarak yaşıyoruz.
Atatürk, Nutuk’ta bu büyük devrimi şu sade sözlerle anlatır: “29 Ekim 1923 tarihinde, saat 20.30’da Büyük Millet Meclisi, Cumhuriyet’in kabulüne dair kararı verdi. 20.45’te Cumhurbaşkanı’nın nutku.”
Bu kısa ama tarihsel ağırlığı sonsuz cümle, büyük bir savaşın, işgal girişimlerinin, yoksulluğun ve imkânsızlıkların içinden doğan bir milletin azim ve kararlılığının en açık göstergesidir.
Türk milleti, büyük bir cihan harbini atlatmış; dâhili ve harici bedhahlarını def etmiş, bütün yokluklara rağmen onurlu geleceği için mücadeleden bir an bile vazgeçmemiştir. Cumhuriyet, işte bu azmin, bu iradenin, bu büyük inancın eseridir.
19 Mayıs 1919’da Samsun’da yakılan kurtuluş meşalesi; 29 Ekim 1923’te Ankara’da Cumhuriyet’in ilanıyla taçlanmıştır. 1923’te milletimiz, nihai hedefine ulaşmış ve ebediyen hür yaşayacağını bütün dünyaya ilan etmiştir.
Cumhuriyet, karanlıktan aydınlığa; cehaletten bilime, esaretten özgürlüğe giden yolun simgesidir. Bilimle, akılla ve hukukla yükselme azminin büyük bir zaferidir.
Biz biliyoruz ki; hukukun istendiği dairede inancın diri tutulması, fikir ve düşünce hürriyetinin korunması, siyasi görüş ya da başka herhangi bir fark gözetmeksizin adalet terazisinin her yurttaş için eşit tartması; milli egemenliğin ve demokrasinin korunması, kısacası Cumhuriyetimizin kurucu değerlerinin yaşatılması, onun kurulması kadar önemlidir.
Bugün, bombaların atıldığı; yurtlarını terk etmek zorunda kalan, vatansız kalan milyonlarca insanın dramını gördükçe; hukuk devletinin, adaletin ve özgürlüğün ne kadar kıymetli olduğunu bir kez daha derinden hissediyoruz.
Cumhuriyet ışığının bu kadar hayati olduğunu, yaşadığımız her dönemde yeniden anlıyoruz. Ve bizler biliyoruz ki; Cumhuriyetin o göz kamaştıran ışığını asla karartmayacağız, daima yükselteceğiz.
Biz avukatlar, Atatürk’ün en değerli mirası olan Cumhuriyeti, kurucu değerleriyle birlikte yaşatmak için her daim görev başındayız.
İzinde olduğumuz ve sonsuza dek izinde kalacağımız Büyük Önderimiz, kurtuluş destanımızın kahramanı, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün de dediği gibi: “Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.”
29 Ekimler sonsuza dek kutlanacak.
Bu vesileyle, başta Büyük Önderimiz ve kurucu liderimiz Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere; kahraman silah arkadaşlarını, Cumhuriyetimizin kuruluşuna emek veren kadın erkek tüm kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi sonsuz bir minnet, saygı ve rahmetle anıyorum.
En büyük bayramımız kutlu olsun!
Samsun Barosu Başkanı