Sahte diploma skandalı: Emekli emniyet müdürünün şebekesiyle Türk öğrenciler üniversitelere usulsüz yerleşti

Türkiye, eğitim sistemini sarsan yeni bir sahte diploma skandalıyla karşı karşıya. Emekli Emniyet Müdürü Bekir T.’nin, Millî Eğitim Bakanlığı’nda (M.E.B.) görevli bir kişiyle işbirliği yaparak oluşturduğu şebeke, Türk öğrencilere Ukrayna ve Rusya’dan sahte lise diplomaları têmin ederek Yabancı Öğrenci Sınavı (Y.Ö.S.) üzerinden Türkiye’deki üniversitelere usulsüz şekilde girmelerini sağladı. Skandal, en az 39 öğrencinin ya yurt dışına hiç gitmeden ya da sadece birkaç gün kalarak sahte transkriptlerle tıp, eczâcılık ve hukuk gibi prestijli bölümlere yerleşmesiyle gün yüzüne çıktı.

ŞEBEKENİN MERKEZİ: EMEKLİ EMNİYET MÜDÜRÜ BEKİR T.
Soruşturmanın odak noktasında, kendisini “hukuk doçenti ve kriminalistik uzmanı” olarak tanıtan Emekli Emniyet Müdürü Bekir T. yer alıyor. TVS Grup Akademi Eğitim Danışmanlık Şirketi’nin sâhibi olan Bekir T., daha önce A.K.P., İ.Y.İ. Parti ve C.H.P.’den aday adayı olmuş bir isim. Şebekenin diğer kilit isimleri ise EF Danışmanlık’ın sâhibi Erdal Ş. ve kendi adıyla danışmanlık şirketi kuran Harun K. olarak belirlendi. Üç şirket de Ankara merkezli faaliyet gösteriyor.

SAHTE DİPLOMA SÜRECİ: 3 GÜNDE DİPLOMA, 10-15 BİN DOLAR KARŞILIĞINDA ÜNİVERSİTE
İddianameye göre, şebeke, öğrencileri Rusya ve Ukrayna’daki liselere online olarak kaydetmiş gibi göstererek sahte transkriptler hazırladı. Bâzı öğrenciler hiç yurt dışına çıkmadan, bâzıları ise yalnızca birkaç gün kalarak lise diploması aldı. Örneğin, Merve A. ve Şevval S. adlı iki öğrenci, Rusya’da sadece üç gün kalarak diploma aldıklarını iddia etti. Bu sahte belgelerle Y.Ö.S.’ü geçen öğrenciler, Dicle Üniversitesi’nde eczâcılık ve tıp fakültelerine kaydoldu. Bir diğer öğrenci Ümit A. ise aynı yöntemle Kıbrıs Adakent Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mêzun oldu. İşlemler için öğrenci başına 10-15 bin dolar alındığı, bu paraların “zekât” olarak gösterildiği belirtildi.

GÜLER K.
Şebekenin M.E.B. içindeki bağlantısı, Talim Terbiye Kurulu’nda geçici görev yapan öğretmen Güler K. olarak tespit edildi. Güler K., denklik belgelerini e-denklik modülüne girmeden, elden Doküman Yönetim Sistemi üzerinden hazırladı. İddialara göre, bu işlemler karşılığında rüşvet aldığı ve yakınlarına da denklik sağladığı ortaya çıktı. 2019-2020 yıllarında en az 39 öğrenciye sahte denklik belgesi verildiği, belgelerdeki eğitim târihleriyle yurt dışı giriş-çıkış târihlerinin uyuşmadığı belirlendi.

Skandal, Bursa’da fark edilerek C.İ.M.E.R.’e yapılan ihbarlarla gün yüzüne çıktı. Millî Eğitim Bakanlığı Teftiş Kurulu’nun suç duyurusu üzerine Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlattı. İddianamede, 46 sanık hakkında “resmî belgede sahtecilik” suçlamasıyla dâvâ açıldı. Bekir T. ve Güler K. için “rüşvet vermek” ve “rüşvet almak” suçlarından 19 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Dâvâ, Ankara 36. Ağır Cezâ Mahkemesi’nde görülüyor.

EĞİTİM SİSTEMİNE DARBE: MİLYONLARCA ÖĞRENCİNİN EMEĞİ GASBEDİLDİ
İddianamede, sahte denklik belgeleriyle üniversiteye yerleşen öğrencilerin, milyonlarca gencin emeklerini gasp ettiği vurgulandı. Türkiye’de üniversite sınavına girerek hak ettiği halde yerleşemeyen öğrencilerin mağduriyetine yol açan bu skandal, eğitim sistemindeki denetim eksikliklerini bir kez daha gözler önüne serdi.

YETKİLİLERDEN AÇIKLAMA VE ÖNEM SİNYALİ
Y.Ö.K. Başkanı Prof. Dr. Erol Özvar, skandalın ciddî bir mesele olduğunu belirterek, hem Y.Ö.K. hem de ilgili üniversitelerin ayrı ayrı soruşturma yürüteceğini açıkladı. Sahte diploma ve denklik sorununa karşı yasal düzenlemelerin gerektiğini vurgulayan Özvar, sistem güvenliğinin artırılacağını ifâde etti.

Bu skandal, Türkiye’de eğitim sisteminin güvenilirliği ve dijital sistemlerdeki güvenlik açıkları konusunda ciddî soru işâretleri yaratırken, kamuoyunda adâlet ve şeffaflık taleplerini güçlendirdi. Soruşturmanın genişleyerek yeni detayları ortaya çıkarması bekleniyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir