Geçtiğimiz günlerde Rusya Dışişleri Sözcüsü Maria Zaharova’nın, “Osmanlı Devleti Ermenilere karşı katliam yaptı” şeklindeki açıklaması üzerine Rusya Federasyonu Hükümeti’ne bir mesaj göndermiştim.
Amacım tartışmak değil, Türk-Rus dostluğuna zarar verebilecek bir söylemin tehlikesine dikkat çekmekti.
Bu mektupta, amcam Şehit Büyükelçi Galip Balkar’ın 1983’te Belgrad’da Ermeni teröristler tarafından şehit edildiğini, bu saldırganların Türklerin sözde “soykırım” yaptığı iddiasını bir gerekçe olarak kullandıklarını hatırlattım.
Zaharova’nın ifadelerinin, aynı argümanı yeniden meşrulaştırabilecek nitelikte olduğunu vurguladım.
RUSYA DEVLETİ YANIT VERDİ
Rusya Federasyonu Hükümeti, başvurumu 07 Kasım 2025 tarihli yazıyla kayda aldı ve resmi olarak Rusya Dışişleri Bakanlığı’na sevk etti.
Ardından 13 Kasım’da Dışişleri Bakanlığı İkinci Avrupa Dairesi Başkan Yardımcısı D. Zykov imzalı bir mektup ulaştı.
O mektupta şu ifadeler yer aldı:
“Rusya Federasyonu ile Türkiye arasındaki koordinasyonu geliştirmek için daha fazla çaba sarf etmekteyiz… Belirttiğiniz hususlar dikkate alınmıştır.”
Bu kısa ama diplomatik açıdan güçlü bir ifadedir. Devlet yazışmalarında “dikkate alınmıştır” sözü, bir konunun arşive değil, değerlendirme sürecine alındığı anlamına gelir.
BİR NEZAKETİN ÖTESİNDE
Rusya gibi bürokratik ve hiyerarşik bir devletin, bir Türk vatandaşının mesajını önce Hükümet düzeyinde, ardından Dışişleri Bakanlığı seviyesinde ele alması;
Hem konunun hassasiyetinin farkına varıldığını,
Hem de Türk-Rus ilişkilerinde toplumsal diplomasiye önem verildiğini gösteriyor.
Bu nedenle ben bu süreci, kişisel bir mektubun ötesinde, iki ülke arasında diyalogun gücünü hatırlatan bir örnek olarak görüyorum.
DENGE DİLİ
Zaman zaman devletlerin söylemleri sertleşebilir. Ancak diplomasi, çoğu zaman bu sertliklerin ardındaki “denge dilidir.”
Moskova’dan gelen yanıt da tam olarak bu dili taşıyor.
-Celâl Kemal Balkar-