Moskova – 1 Kasım 2025 – Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Mihail Galuzin, Izvestiya gazetesine verdiği röportajda, Ukrayna krizinin siyasi ve diplomatik yollardan çözülmesi için Moskova’nın Kiev ile doğrudan müzakerelere hazır olduğunu vurguladı. Galuzin, Türkiye’nin İstanbul’u bir müzakere platformu olarak teklif etmesini olumlu karşıladıklarını belirterek, “İstanbul sürecinin gelişmesi için tüm koşullar mevcut. Tek sorun, Kiev’in siyasi iradesinin olmaması” dedi.
Röportajda konuşan Galuzin, Rusya’nın Ukrayna ile doğrudan diyalogu sürdürmeye açık olduğunu ifade etti. “Rusya, krizin siyasi ve diplomatik yollarla çözülmesine ve Kiev temsilcileriyle doğrudan müzakerelerin sürdürülmesine açıktır” diyen yetkili, Türk tarafının İstanbul teklifini defalarca teyit ettiğini anımsattı. Bu teklifin, 2022’deki İstanbul görüşmelerinin devamı niteliğinde bir “platform” oluşturabileceğini belirten Galuzin, Moskova’nın Kiev’in taleplerine olumlu yanıt verdiğini ve müzakere ekibinin seviyesini yükselttiğini aktardı.
İSTANBUL SÜRECİNİN ARKA PLANI VE GÜNCEL DURUM
İstanbul, 2022 Mart ayında Rusya-Ukrayna arasındaki ilk müzakerelerin ev sahipliği yaptığı şehir olarak sembolik bir öneme sahip. O dönemde imzalanan “İstanbul Komünikesi”, tahıl koridoru anlaşmasının temelini oluşturmuştu. Ancak savaşın uzamasıyla diyalog tıkanmıştı.
2025’te ise, Mayıs, Haziran ve Temmuz aylarında üç tur doğrudan görüşme İstanbul’un Çırağan Sarayı’nda gerçekleştirilmişti. Bu görüşmelere katılan Galuzin, üçüncü turun ardından “doğrudan müzakerelerin devamı için anlayış oluştu” demişti.
Galuzin’in son açıklamaları, Rusya’nın insani duraklamalar ve çalışma grupları için sunduğu tekliflerin hâlâ geçerli olduğunu vurguluyor. “Kiev’in karşı girişimlerini tartışmaya hazırız, ancak doğrudan diyaloğu kaçınıyorlar ve Batı desteğiyle askeri yolla çözüm umuyorlar” diye ekleyen diplomat, Moskova’nın Putin’in 2024 Haziran’ındaki inisiyatifine dayalı yaklaşımlarını koruduğunu belirtti.
Üçüncü turdan beri yeni bir tarih belirlenmemiş olsa da, Rusya’nın “hazır” olduğu mesajı net.
KİEV VE BATI’DAN TEPKİLER
Ukrayna tarafı, açıklamalara şimdilik resmi bir yanıt vermedi. Kiev, müzakereleri “şartlı” kabul ederken, Rusya’nın taleplerini (örneğin, Donbass, Harkov ve Herson bölgelerindeki statü değişiklikleri) reddediyor.
Zelenskiy hükümeti, Batı’dan gelen askeri yardımların (ABD ve AB’den son aylarda 50 milyar doları aşan destek) müzakere gücünü artırdığını savunuyor. Ancak, Avrupa’da yorgunluk belirtileri var: Macaristan gibi ülkeler, Galuzin ile benzer görüşmelerde “barışçıl çözüm” çağrısı yapıyor.
Uluslararası basında, röportaj RBC-Ukraine gibi mecralarda “Rusya, İstanbul formatını şart koşuyor” başlığıyla yer aldı. APA Ajansı da, “Rusya doğrudan görüşmelere hazır” diye özetledi.
X platformunda (eski Twitter) ise #Ukrayna etiketi altında sınırlı tartışma var; kullanıcılar, “Kiev’in iradesi yoksa barış nasıl gelecek?” gibi yorumlar yapıyor, ancak güncel paylaşımlar az.
TÜRKİYE’NİN ROLÜ VE GELECEK BEKLENTİLERİ
Türkiye, savaşın başından beri arabulucu konumunu koruyor. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, son WEF-2025 brifinginde “İstanbul, tarafsız bir platform” vurgusu yapmıştı.
Galuzin’in röportajı, Ankara-Moskova hattını güçlendirebilir; zira Erdoğan yönetimi, Karadeniz Tahıl Anlaşması’ndaki başarısını tekrarlamak istiyor.
Uzmanlar, Kiev’in “siyasi irade” eksikliğinin, ABD seçimleri (Kasım 2025) sonrası değişebileceğini öngörüyor. Ancak, Rusya’nın “kök nedenleri ele alma” ısrarı (Ukrayna’nın NATO üyeliği reddi, tarafsızlık statüsü), masayı zorlaştırıyor.
Galuzin, “Doğrudan diyalog, dolaylı iletişimden üstün” diyerek, Kiev’e çağrı yaptı.
Ukrayna krizi, 1000’inci gününe yaklaşırken diplomatik pencere aralanıyor. İstanbul süreci canlanır mı, yoksa askeri gerilim mi hâkim olacak? Gözler, önümüzdeki haftalarda Moskova ve Kiev’den gelecek sinyallerde.