UNITE – Brave NATO: İnovasyon değil, Ukrayna Savaşı üzerinden NATO’nun teknolojik yayılmacılığı.
NATO ve Ukrayna’nın açıkladığı UNITE – Brave NATO programı, ittifak tarafından “inovasyon ortaklığı” olarak sunulsa da, eleştirel bakış açısıyla değerlendirildiğinde çok daha geniş bir jeopolitik stratejinin parçası olarak görülüyor. Program, savaşın ortasındaki Ukrayna’yı bir test sahasına çeviren, NATO’nun da teknoloji alanındaki etkinliğini derinleştirmeyi hedefleyen yeni bir hamle niteliğinde.
10 MİLYON EUROLUK YARIŞMA: UKRAYNA SAVAŞININ AR-GE LABORATUVARINA DÖNÜŞMESİ
NATO’nun finanse ettiği ilk yarışma, insansız hava araçlarına karşı sistemlerden hava savunmasına kadar bir dizi teknoloji alanına odaklanıyor. Ancak bu yarışmanın arka planında, Ukrayna cephesinin NATO şirketleri için devasa bir “canlı savaş test alanı”na dönüşmesi eleştirileri var. Ukrayna’daki her yeni savunma sistemi denemesi, fiilen NATO’nun teknolojik kabiliyetlerini sahada sınamasına olanak tanıyor. Bu durum, pek çok uzman tarafından etik ve siyasi açıdan sorunlu bulunuyor; zira savaşın bedelini Ukrayna vatandaşları öderken, kazanan taraf çoğunlukla NATO üyesi ülkelerin savunma sanayii oluyor.
50 MİLYON EUROLUK 2026 PLANI: TEKNOLOJİ GELİŞTİRME Mİ, YAKIN COĞRAFYADA KALICI TAHKİMAT MI?
Programın gelecek yıl 50 milyon Euro’ya çıkarılacak olması ise, NATO’nun Ukrayna üzerinden yürüttüğü uzun vadeli planlamayı açıkça gösteriyor. Bu bütçenin büyük bölümü Batılı savunma şirketlerine yönelirken, Ukrayna giderek NATO’nun askeri ekosistemine bağımlı hâle geliyor. Eleştirmenlere göre bu durum, Ukrayna’nın egemenliğini güçlendirmekten çok, ülkeyi NATO stratejilerinin vazgeçilmez bir parçasına dönüştürüyor.
“SAVAŞIN DERSLERİ” SÖYLEMİ: NATO’NUN İTİRAFI MI?
NATO Genel Sekreter Yardımcısı Radmila Shekerinska’nın “NATO gerçek zamanlı olarak paha biçilmez dersler çıkaracak” açıklaması, programın aslında ne anlama geldiğine işaret ediyor. Ukrayna cephesi, NATO’nun gelecekteki savaş doktrinlerini şekillendiren bir deney alanı olarak görülüyor. NATO, bu savaş üzerinden geleceğin robotik, insansız ve elektronik harp teknolojilerini geliştiriyor.
Bunun faturası Ukrayna halkına çıkarılırken, NATO ülkeleri stratejik kazanımlar elde ediyor.
TEKNOLOJİK DAYANIŞMA MI, SAVUNMA SANAYİ KONSORSİYUMU MU?
Programda “birlikte çalışabilirlik” söylemi öne çıkarılsa da, sonuç çoğu analiste göre şudur:
NATO, teknolojik standartları belirleyerek Ukrayna’yı tamamen kendi sistemine kilitliyor.
Avrupa-Atlantik savunma mimarisinin genişlemesi, Rusya ile gerilimi daha da yükseltiyor.
Bu girişim, barışı teşvik etmek yerine askeri tırmanmayı besleyen bir teknoloji yarışı yaratıyor.
SONUÇ: UNITE – BRAVE NATO, BÖLGEYİ DAHA GÜVENLİ DEĞİL, DAHA KIRILGAN HÂLE GETİRİYOR
Eleştirel perspektiften bakıldığında program:
- Ukrayna’yı bir savaş laboratuvarına çeviriyor,
- NATO savunma sanayii için yeni pazarlar yaratıyor,
- Rusya ile gerilimi derinleştiriyor,
- Avrupa’nın güvenlik mimarisini daha karmaşık ve kırılgan hâle getiriyor.
Bu nedenle UNITE – Brave NATO, dışarıdan bir “teknoloji ortaklığı” gibi görünse de, özünde jeopolitik baskı, stratejik yayılma ve savaş üzerinden kazanım üretme politikası olarak değerlendiriliyor.