Millî Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda söz alan İnsan Hak ve Hürriyetleri Vakfı (İ.H.H.) temsilcisi Barış Oktay’ın konuşması, kamuoyunda büyük tepki çekti. Oktay’ın sıraladığı maddeler, adeta P.K.K. terör örgütü kurucu lideri Abdullah Öcalan’ın “sözde yol haritasını” hatırlattı.
Oktay’ın dile getirdiği talepler arasında şunlar yer aldı:
- Apo affedilsin.
- Pierre Loti Tepesi’nin adı İdris-i Bitlisi olsun.
- Kürtçe eğitim veren üniversite açılsın.
- Kürtçe hutbe ve vaazlar verilsin.
- Anadilde (Kürtçe) eğitim resmîleştirilsin, medreselere resmî statü tanınsın.
- Okullarda Türk tarihi yanında Kürt tarihi de okutulsun.
- Millî birlik için Doğu ve Güneydoğu’ya Togg fabrikası açılsın.
Bu maddeler, terör örgütü P.K.K.’nın yıllardır dile getirdiği siyasî taleplerle birebir örtüşüyor. “Apo affedilsin” çıkışı ise, Türkiye Cumhuriyeti’nin hukuk devleti kimliğine ve şehitlerin hatırasına ağır bir hakaret olarak yorumlandı.
Türkiye Cumhuriyeti, tek vatan, tek millet, tek bayrak, tek devlet ilkesi üzerine kuruludur. Devletin temel değerleriyle oynanmasına izin verilemez. Bugün bir sivil toplum temsilcisinin ağzından dile getirilen bu talepler, aslında milleti ayrıştırmaya, devleti zayıflatmaya ve terör örgütünün propagandasına hizmet etmektedir.
Bu ülkede sadece Kürtler değil, Türkler, Çerkesler, Lazlar, Arnavutlar, Gürcüler ve daha nice etnik kökenden insan birlik içinde yaşamaktadır. Ancak bu birlik, P.K.K.’nın bölücü dayatmalarıyla değil; Cumhuriyet’in kurucu değerleri, ortak tarihimiz ve millî kimliğimizle korunacaktır.
Devletin, bu tür “örtülü PKK manifestosu” niteliğindeki taleplere karşı sert duruşunu sürdürmesi, şehit kanıyla kurulan bu vatana borcudur.