Mabel Matiz’e “Perperişan” yasağı: Sanata sansür, özgürlüğe darbe

Âile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın ardından İçişleri Bakanlığı da Mabel Matiz’i hedef aldı. Bakanlık, sanatçının “Perperişan” şarkısı nedeniyle Türk Cezâ Kânunu’nun 226’ncı maddesi uyarınca İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunduğunu X hesâbından duyurdu.

TCK’nın 226’ncı maddesi “müstehcenlik” suçunu düzenliyor. Bir şarkıya “müstehcen” damgası vurularak sanatçının yargıya şikâyet edilmesi, Türkiye’de ifâde özgürlüğü ve sanat özgürlüğü adına kara bir tabloyu gözler önüne seriyor.

Daha önce Âile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı da “kamu düzeni ve genel sağlığa aykırılık” gerekçesiyle şarkının erişime engellenmesi için Ankara Nöbetçi Sulh Cezâ Hâkimliği’ne başvurmuştu. Böylece devletin iki bakanlığı, bir şarkıyı susturmak için peş peşe devreye girmiş oldu.

Sanatın en temel özelliği özgürlüktür. Bir şarkıyı yasaklamak, sanatçıyı susturmaya çalışmak toplumun vicdânında karşılık bulmaz. Yasakçı anlayış, ne şarkıları ne de sanatçıları susturabilir; bilakis bu yasaklar, iktidarın sanattan ve özgürlükten ne kadar korktuğunu gösterir.

Bir şarkıya açılan savaş, aslında toplumun sesine açılan savaştır. “Perperişan” edilen, müzik değil; özgürlüktür.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir