Moskova/Washington – 20 Ekim 2025 – Rusya ve ABD arasında Ukrayna kriziyle gölgelenen gerilimli ilişkilerde yeni bir sayfa açılıyor. Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov ile ABD Dışişleri Bakanı Marco Rubio arasında bugün gerçekleşen telefon görüşmesi, iki ülke liderleri Donald Trump ve Vladimir Putin’in 16 Ekim’deki temaslarının somut adımlara dönüştürülmesi amacıyla yapıcı bir tartışma zemini oluşturdu.
Görüşme, Kremlin’in resmi açıklamasına göre, Putin-Trump telefon diplomasisinin doğrudan bir uzantısı niteliğinde. İki liderin 16 Ekim’de gerçekleştirdiği 2,5 saatten fazla süren “verimli” konuşmada elde edilen mutabakatlar – özellikle Ukrayna’da barış süreci, uzun menzilli Tomahawk füzelerinin tedariki ve Budapeşte’de planlanan zirve – masaya yatırıldı. Lavrov ve Rubio, bu mutabakatların uygulanabilir somut adımlarını ele alarak, üst düzey diplomatik ekiplerin önümüzdeki hafta bir araya geleceği bir mekanizmayı onayladı.
PUTİN-TRUMP HATTI: BARIŞ İÇİN HIZLI ADIMLAR
16 Ekim’deki Putin-Trump görüşmesi, Ağustos’taki Alaska zirvesinden bu yana iki lider arasındaki sekizinci telefon temasıydı. Trump, Truth Social üzerinden yaptığı paylaşımda görüşmeyi “çok verimli” olarak nitelendirerek, Putin’le Budapeşte’de yüz yüze buluşma niyetini duyurmuştu.
Kremlin Sözcüsü Yuriy Uşakov, konuşmada Putin’in Trump’ı Tomahawk füzelerinin Ukrayna’ya sevkiyatının “barış sürecini baltalayacağı” konusunda uyardığını belirtti. Trump da Zelenskiy ile 17 Ekim’deki Beyaz Saray zirvesinde bu konuyu ele aldı; ancak füze tedariki askıya alınarak, ateşkes odaklı bir diyaloğa öncelik verildi.
Lavrov-Rubio hattı, bu ivmeyi hızlandırıyor. Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov, görüşmenin “yüz yüze temaslara göre daha ileri aşamada” olduğunu vurgulayarak, odak noktasının Ukrayna çevresindeki durum, Batı’nın Kiev’e desteği ve ikili ekonomik ilişkiler olduğunu ifade etti. Ryabkov, “Anchorage zirvesi, çalışmamız gereken çerçeveyi belirledi. Alternatif yok” diyerek, Ağustos’taki Alaska mutabakatlarının temel alınacağını ekledi.
GÜNDEMDEKİ KRİTİK KONULAR
UKRAYNA BARIŞI: Zirve hazırlıkları, “1.000’e 1.000” esir takası gibi insani adımların genişletilmesini ve Kiev rejimine Batı desteğinin sınırlandırılmasını hedefliyor. Trump, Zelenskiy’e “zaferi tarih karar versin” diyerek, müzakere masasını işaret etti.
TOMAHAWK TARTIŞMASI: Putin’in uyarısına rağmen, Rubio-Lavrov görüşmesinde füze sevkiyatı “zararlı” olarak damgalandı. Zelenskiy, karşılığında Ukrayna yapımı SİHA’lar önermiş olsa da, ABD tarafı “kendi stok ihtiyaçları” gerekçesiyle temkinli.
BUDAPEŞTE ZİRVESİ: İki hafta içinde gerçekleşmesi beklenen Trump-Putin buluşması, Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın ev sahipliğinde olacak. Bu, Orban’ın Trump müttefikliğiyle AB içindeki konumunu güçlendirecek bir adım olarak görülüyor.
İKİLİ İLİŞKİLER: Ticaret, enerji ve yaptırımlar da masada. Trump, savaş sonrası Rusya-ABD ticaretinin “büyük potansiyel” taşıdığını vurgulamıştı.
UZMAN GÖRÜŞLERİ: YENİ DÖNEM Mİ?
Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi’nden Prof. Dr. Salih Yılmaz, “Trump, Rusya’yı güçle, Ukrayna’yı çaresizlikle ikna ederek barışa zorluyor. Putin ise süreci zamana yayarak avantaj sağlıyor” diyor. AA Analiz’e konuşan Yılmaz, ABD’nin Rusya kozunu AB ve Çin pazarlıklarında kullanacağını öngörüyor.
CNN ve Reuters kaynakları, Putin’in son dakika müdahalesinin Trump’ı “Rusya lehine kaydırdığını” belirtirken, Al Jazeera zirvenin “Ukrayna savaşını bitirme umudu” taşıdığını vurguluyor. Ancak, Avrupa Birliği ve NATO, Budapeşte seçimini “şüpheli” buluyor; zira Orban’ın Moskova’ya yakınlığı eleştiriliyor.
Bu görüşme, Trump’ın “gerçekçi barış vizyonu” ile Putin’in “savunma hattı” arasında bir köprü kuruyor. Önümüzdeki günlerde Rubio-Lavrov ekiplerinin detaylı müzakereleri, Budapeşte zirvesinin kaderini belirleyecek. Dünya, iki süper gücün bu diplomatik hamlesini nefeslerini tutarak izliyor.
#RusyaABD #Diplomasi #UkraynaBarışı #TrumpPutin(Kaynaklar: Kremlin, ABD Dışişleri Bakanlığı, TASS, Reuters, Al Jazeera)