Moskova, 13 Ekim 2025 (AA) – Rusya Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Moskova’da Arap ülkelerinin medya temsilcileriyle düzenlediği toplantıda, Filistin sorununun çözümsüzlüğünün Arap dünyasındaki aşırılıkçılığın güçlenmesini tetikleyen başlıca unsur olduğunu vurguladı.
Lavrov, toplantıda yaptığı konuşmada, “Filistin Devleti sorununun çözülmemesi, Arap dünyasında aşırılıkçılığın korunması ve güçlenmesini besleyen en önemli faktördür” ifadelerini kullandı. Konuşmasında, Orta Doğu’daki istikrarsızlığın temel nedenlerinden birinin, Filistin halkının meşru haklarının tanınmaması olduğunu belirten Lavrov, uluslararası toplumun bu konuda acil adım atması gerektiğini savundu.
Toplantıda, ABD Başkanı Donald Trump’ın Gazze Şeridi’ne yönelik önerdiği ateşkes planına da değinen Lavrov, planın uygulanmasının ardından Filistin Devleti’nin kurulması sürecine geçilmesini zorunlu gördüğünü ifade etti. “Tüm anlaşmaların hayata geçirilmesi ve bağımsız bir Filistin Devleti’nin tesis edilmesi şarttır. Yarı devlet yapıları veya şehir merkezleri gibi geçici çözümler, 80 yıldır süren bu felaketi sona erdiremez” diyen Lavrov, Batı ülkelerini, bağımsız bir Filistin yerine “kontrol edilebilir” yapılar dayatmakla eleştirdi.
Rusya Dışişleri Bakanı, Birleşmiş Milletler kararlarının öngördüğü 1967 sınırlarında toprak bütünlüğüne sahip bir Filistin Devleti’nin kurulmasını desteklediklerini vurguladı. Lavrov ayrıca, Batı Şeria’nın geleceğinin netleştirilmesi ve Gazze planının detaylandırılması gerektiğini belirterek, Rusya’nın Orta Doğu barış sürecinde tüm formatlarda yer almaya hazır olduğunu dile getirdi.
Konuşmasında Irak’ın Arap Birliği başkanlığına rağmen Mısır’daki zirveye davet edilmemesine de değinen Lavrov, bölgesel işbirliğinin güçlendirilmesi çağrısı yaptı. İsrail ile temasların devam ettiğini anımsatan Lavrov, “Komşuların argümanlarını dikkate almadan tehditleri ortadan kaldırmak yerine, çıkar dengesi aranmalıdır” şeklinde konuştu.
Toplantı, Arap medyasının Filistin meselesine dair sorularıyla sona erdi. Lavrov’un açıklamaları, Orta Doğu’daki barış çabalarına Rusya’nın aktif desteğini bir kez daha ortaya koydu.