KİM JONG-UN, ÇİN’E ZİYARETE HAZIRLANIYOR
Çin devlet medyası ve Güney Çin Sabah Postası (SCMP) tarafından yapılan açıklamalara göre, Kim, 3 Eylül 2025’te Pekin’de düzenlenecek olan İkinci Dünya Savaşı’nın bitişinin 80. yıl dönümü anma töreni ve askeri geçit törenine katılacak. Bu etkinlikte Kim, Çin Devlet Başkanı Xi Jinping ve Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile birlikte yer alacak.
TİANANMEN MEYDANI’NDA BÜYÜK GÖSTERİ
Çin’in başkenti Pekin’deki Tiananmen Meydanı’nda düzenlenecek olan “Zafer Günü” geçit töreni, Japonya’nın 3 Eylül 1945’te resmen teslim olmasıyla sona eren İkinci Dünya Savaşı’nı anmak için gerçekleştirilecek. Çin Halk Kurtuluş Ordusu’nun (PLA) son teknoloji silahlarının sergileneceği bu büyük etkinlik, 10 binden fazla askerin katılımıyla 70 dakika sürecek ve Çin’in askeri gücünü dünyaya bir kez daha gösterecek. Törende savaş uçakları, füze savunma sistemleri ve hipersonik silahlar gibi yenilikçi ekipmanlar da tanıtılacak.
26 DÜNYA LİDERİ KATILIYOR
Çin Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamaya göre, törene 26 yabancı devlet ve hükümet başkanı katılacak. Kim Jong-un ve Vladimir Putin’in yanı sıra İran Cumhurbaşkanı Masoud Pezeshkian, Belarus Cumhurbaşkanı Aleksandr Lukaşenko, Endonezya Cumhurbaşkanı Prabowo Subianto ve Pakistan Başbakanı Şahbaz Şerif gibi isimler de etkinlikte yer alacak. Güney Kore’yi Ulusal Meclis Başkanı Woo Won-shik temsil ederken, Batı ülkelerinden sadece Slovakya Başbakanı Robert Fico’nun katılımı bekleniyor. ABD ve diğer büyük Batı Avrupa ülkelerinin liderleri ise, özellikle Rusya’nın Ukrayna’daki savaşına yönelik anlaşmazlıklar nedeniyle törene katılmayacak.
GEOPOLİTİK MESAJLAR VE STRATEJİK İTTİFAKLAR
Kim Jong-un’un bu ziyareti, 2019’dan beri Çin’e yaptığı ilk seyahat olacak ve Kuzey Kore’nin uluslararası sahnede nadir görülen bir görünümü olarak dikkat çekiyor. Uzmanlar, Kim’in Xi ve Putin ile aynı platformda yer almasının, Kuzey Kore’nin Çin ve Rusya ile bağlarını güçlendirme çabasının bir göstergesi olduğunu belirtiyor. Bu etkinlik, aynı zamanda Çin’in küresel sahnede lider konumunu pekiştirme ve Batı’ya karşı alternatif bir güç bloku oluşturma stratejisinin bir parçası olarak görülüyor.
ÇİN VE RUSYA İLE TİCARET VE ASKERİ İŞBİRLİĞİ
Çin, Kuzey Kore’nin en büyük ticaret ortağı ve yardım sağlayıcısı konumunda. 2023 verilerine göre, Kuzey Kore’nin dış ticaretinin yaklaşık %97’si Çin ile gerçekleşirken, sadece %1,2’si Rusya ile yapıldı. Öte yandan, Kuzey Kore’nin son yıllarda Rusya ile askeri işbirliğini artırdığı, Ukrayna savaşında Rusya’ya mühimmat ve asker desteği sağladığı biliniyor. Bu ziyaret, Kim’in hem Çin ile ilişkileri canlandırma hem de küresel sahnede Pyongyang’ın yalnız olmadığını gösterme çabası olarak değerlendiriliyor.
Xİ JİNPİNG’İN DİPLOMATİK HAMLESİ
Xi Jinping’in ev sahipliğinde gerçekleşecek bu etkinlik, Çin’in hem iç hem de dış politikada gücünü sergileme fırsatı olarak görülüyor. Japonya’ya karşı tarihî zaferi vurgulayan tören, aynı zamanda Çin’in bölgesel rakiplerine, özellikle Japonya ve ABD’ye karşı sert bir mesaj taşıyor. Japonya, etkinliğin “anti-Japon tonları” taşıdığı gerekçesiyle Avrupa ve Asya ülkelerini törene katılmamaya çağırmıştı. Ancak Xi, Kim ve Putin’i aynı sahnede bir araya getirerek, Batı’ya karşı birleşik bir duruş sergilemeyi hedefliyor.
KİM’İN NADİR ULUSLARARASI GÖRÜNÜMÜ
Kim Jong-un, 2011’de liderliği devraldığından beri uluslararası seyahatlerini sınırlı tutuyor. 2018’de üç kez Çin’e, Güney Kore’ye ve eski ABD Başkanı Donald Trump ile görüşmek için Singapur ve Vietnam’a seyahat etmişti. 2023’te ise Rusya’da Putin ile bir zirve gerçekleştirmişti. Bu ziyaret, Kim’in birden fazla dünya lideriyle aynı anda bir araya geldiği ilk etkinlik olacak ve Pyongyang’ın uluslararası alanda meşruiyet kazanma çabalarının bir parçası olarak görülüyor.
SONUÇ
3 Eylül’deki tören, sadece İkinci Dünya Savaşı’nın anma etkinliği değil, aynı zamanda Çin, Rusya ve Kuzey Kore’nin stratejik ittifaklarını sergileyeceği bir sahne olacak. Xi, Putin ve Kim’in bir araya gelmesi, yeni bir jeopolitik denge arayışında olan dünya düzeninde güçlü bir mesaj olarak yankı bulacak. Ancak bu ittifakın, Çin’in Batı ile ekonomik ilişkilerini riske atabileceği ve yeni bir Soğuk Savaş algısını güçlendirebileceği de tartışılıyor.