Günümüzde iklim krizini önlemek adına bireylerin “karbon ayak izi” hesaplamalarına yönlendirilmesi tartışma konusu olmaya devam ediyor. Özellikle et tüketimi ve bireysel enerji kullanımına odaklanan kampanyalar, bazı uzmanlara göre sorunun esas kaynağını gizliyor.
Dünyadaki toplam sera gazı salımının sadece %14’ü hayvancılıktan gelirken, fosil yakıt şirketleri ve büyük sanayi kuruluşları toplam emisyonun %60’ından fazlasından sorumlu. Yani bireysel olarak inekleri “suçlamak”, büyük şirketlerin sorumluluğunu gölgelemek anlamına geliyor.
İklim uzmanları, karbon ayak izi kavramının bireylere yüklenmesinin, asıl sorumlular olan devletler ve enerji devlerini gözden kaçırmak olduğunu vurguluyor. “Haftada bir et yemeyi bırakmak, büyük petrol şirketlerinin doğayı kirletmesini durdurmaz,” diyor uzmanlar.
Bireysel tercihlerin önemli olduğu kadar, esas çözümün sistemde olduğu belirtiliyor: yenilenebilir enerjiye geçiş, sanayide temiz üretim ve şirketlerin sıkı denetimi.
Sonuç olarak karbon ayak izi, farkındalık yaratıyor ama bazılarına göre “saçmalığın sembolü” haline geldi. Gerçek mücadele, şirketlerin ve politikaların değiştirilmesinde yatıyor.