İstanbul Erkek Lisesi’nde “Taciz Yok” Denilen Dosyada Ağır İddialar: Disiplin Maddeleri Gerçeği Ele Veriyor.

İstanbul Erkek Lisesi’nde “Taciz Yok” Denilen Dosyada Ağır İddialar: Disiplin Maddeleri Gerçeği Ele VeriyorTürkiye’nin en köklü eğitim kurumlarından biri olan İstanbul Erkek Lisesi, son aylarda kamuoyuna yansıyan iddialarla sarsılıyor. Okul yönetimi ve İl Milli Eğitim Müdürlüğü tarafından yapılan açıklamalarda “taciz yok, akran zorbalığı var” denilse de, başlatılan disiplin soruşturması ve uygulanan cezalar, olayın sıradan bir kavga ya da basit bir zorbalık vakası olmadığını ortaya koyuyor.Disiplin Maddeleri Neyi İşaret Ediyor?Okulda yürütülen idari soruşturma kapsamında öğrenciler hakkında;Sarkıntılık, hakaret ve iftira,Zor kullanma ve tehdit,Gece izinsiz pansiyonu terk etme,Müstehcen yayın bulundurma ve dağıtma,Bilişim yoluyla kişilere zarar verme,Fiziksel şiddet, kavga, zorla kopya çektirme,Psikolojik baskı ve yıldırma,gibi fiillerden kısa süreli uzaklaştırma ve daha ağır disiplin cezaları verildi.Bu maddeler, Milli Eğitim Bakanlığı Ortaöğretim Kurumları Yönetmeliği’nde “basit akran zorbalığı” kategorisinin çok ötesinde, bireyin bedensel ve ruhsal dokunulmazlığını hedef alan eylemler olarak tanımlanıyor.Taciz Tanımı Neden Tartışmalı?Yetkililerin “taciz yok” açıklamasına rağmen, disiplin mevzuatında yer alan “sarkıntılık”, “müstehcen içerik” ve “zorla yaptırma” gibi fiiller, hukuken taciz kapsamına giren davranışlarla örtüşüyor.Bu noktada kamuoyunun sorduğu soru açık:Eğer bunlar taciz değilse, taciz nedir?Asıl Sorun: Kurumsal Koruma mı, Gerçekle Yüzleşme mi?Eğitimciler ve hukukçulara göre asıl tehlike, olayların adının doğru konulmaması.“Taciz yok” denilerek yapılan açıklamalar;Mağdurların yaşadıklarını görünmez kılıyor,Fail davranışlarını sıradanlaştırıyor,Benzer olayların tekrarının önünü açıyor.Bir okulun itibarı, gerçeği örtmekle değil, gerçeği cesaretle ortaya koyup önlem almakla korunur.Veliler ve Kamuoyu Cevap Bekliyorİstanbul Erkek Lisesi gibi Türkiye’nin vitrini sayılan bir kurumda yaşanan bu olayda;Neden savcılığa suç duyurusu yapılmadı?Rehberlik ve psikolojik destek mekanizmaları neden geç devreye girdi?Pansiyon denetimleri yeterli miydi?Mağdur öğrencilerin güvenliği nasıl sağlandı?soruları hâlâ yanıtsız.SonuçBu mesele yalnızca bir okulun iç sorunu değildir.Bu mesele, Türkiye’de eğitim kurumlarında şiddet ve tacizle nasıl yüzleşildiğinin göstergesidir.“Taciz yok” demekle taciz ortadan kalkmaz.Gerçekle yüzleşilmediği sürece, suskunluk suçun en büyük ortağıdır.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir