İstanbul, 14 Kasım 2025 – Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı’na bağlı İstanbul Milli Emlak Taşınır ve Tasfiye Şube Müdürü Müzeyyen Yazıcı, gümrükte el konulan milyonlarca liralık kaçak malları zimmetine geçirerek sattığı iddiasıyla tutuklandı. Soruşturmada skandal bir detay ortaya çıktı: Yazıcı, hakimlik ifadesinde malları “AK Parti teşkilâtında sosyal işlere verdiğini” itiraf etti. Olay, AKP’li belediyelere uzanan bir yolsuzluk ağına işaret ediyor.
Yazıcı, uzun yıllar İETT’de görev yapmış, AKP Siyaset Akademisi mezunu ve 2014 yerel seçimlerinde AKP’den Niğde Ulukışla Belediye Başkan aday adayı olmuş bir bürokrat. Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı seçilmesinin ardından bakanlığa geçen Yazıcı, 3 yıldır Milli Emlak Şube Müdürlüğü’nde gümrüklerde müsadere edilen kaçak ve taklit ürünlerin depolanması, tasfiyesi ve imhasından sorumlu. Normal prosedüre göre, mahkeme imha kararı verdikten sonra mallar yetkililer huzurunda yok ediliyor veya ihtiyaç sahiplerine belediyeler aracılığıyla dağıtılıyor. Ancak iddialara göre Yazıcı, sistemdeki açıkları kullanarak tonlarca malı usulsüzce çıkardı.
OĞLUYLA KURULAN DEPO AĞI VE YAKALANMA SÜRECİ
Soruşturmayı başlatan İstanbul İl Jandarma Komutanlığı, 8 ay önce şüpheli hareketleri fark etti. Fiziki ve teknik takip sonucu, Yazıcı’nın oğlu Ahmet Yazıcı’ya (Kocaeli Dilovası Belediyesi’nden Bayrampaşa Belediyesi’ne geçen memur) Gebze’de depo kiralattığı belirlendi. Mallar buraya taşınıyor, sahte tutanaklarla “imha edilmiş” veya “belediyelere verilmiş” gösteriliyor, ardından Suriyeli şüpheli Omar Baroudji aracılığıyla piyasaya sürülüyordu.
30 Eylül 2025’te düzenlenen operasyonda 14 kişi gözaltına alındı. Aralarında Müzeyyen Yazıcı, oğlu Ahmet, Tuzla deposundaki iki memur ve depo çalışanlarının bulunduğu 9 şüpheli tutuklandı. Operasyonda ele geçirilenler arasında kol saati, lüks çanta taklidi, tişört, kulaklık, dedektör ve hard disk gibi ürünler var. Yazıcı’nın evinde de benzer eşyalar bulundu. Malların üzerinde soruşturma numaraları ve el koyma bilgileri olduğu için izi sürülebilmişti.
Tutukluluğun üzerinden 1,5 ay geçmesine rağmen soruşturma gizli tutuldu. BirGün yazarı Timur Soykan’ın yazısı sayesinde detaylar kamuoyuna yansıdı.
“AKP TEŞKİLÂTINA VERDİM” İTİRAFI
Sulh Ceza Hakimliği’ndeki ifadesinde Yazıcı, suçlamaları reddetti ancak kritik bir savunma yaptı: “Ben gelen ürünleri AK Parti teşkilâtında sosyal işlere verdim. Bunlar belediyelere resmi yazışmalarla gidiyordu.”
Depodaki memurlar da “Müzeyyen Hanım, İl Müdür Yardımcısı’nın haberi olduğunu söylüyordu, malların ihtiyaç sahiplerine dağıtıldığını sanıyorduk” diye konuştu.
Sahte tutanaklar, malların AKP’li belediyelere “ihtiyaç sahipleri için” teslim edildiğini gösteriyor. Ancak soruşturma şimdilik bu belediyelere uzanmadı. Ele geçirilen ürünlerin değeri milyonlarca lirayı buluyor.
AİLE BAĞLANTILARI VE TEPKİLER
Yazıcı’nın Adalet Bakan Yardımcısı Mehmet Yılmaz’ın teyzesi olduğu ortaya çıkınca skandal büyüdü. Yılmaz, “Teyzemle 30 yıldır görüşmüyorum” açıklaması yaptı.
X platformunda (eski Twitter) konu hızla yayıldı; kullanıcılar “Şeytan besmele çeker” gibi yorumlarla tepki gösterdi. Solcu Gazete’nin paylaşımı 3 binden fazla beğeni aldı.
Muhalefet, olayı “AKP’nin yolsuzluk ağı” olarak nitelendirirken, yetkililer soruşturmanın devam ettiğini belirtiyor. Bu olay, gümrük ve emlak yönetimlerindeki denetim eksikliklerini bir kez daha gündeme getirdi.