İstanbul, 1 Ağustos 2025 Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzasıyla, Resmî Gazete’de yayımlanan kararlar kapsamında 1993 Sivas Katliamı davası hükümlülerinden birinin kalan cezası “sürekli hastalık hali” gerekçesiyle kaldırıldı.
KARARIN DETAYLARI
Adem Kozu, Madımak Oteli’nin yakılması ve burada 33 kişinin yaşamını yitirmesiyle sonuçlanan olay nedeniyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almıştı. Kalan cezası sürekli hastalık hali gerekçesiyle affedildi.
DİĞER AF KARARLARI
Ayrıca, benzer şartlara sahip diğer hükümlüler için de af kararları verildi:
| Hükümlü | Suç | Affedilme Gerekçesi |
|---|---|---|
| Mehmet Tunç | Anayasal düzene karşı teşebbüs | Kocama hali |
| Ali Kapu | Silah bulundurma ve tasarlayarak adam öldürme | Sürekli hastalık hali |
| Mustafa Şahbudak | Kasten öldürme, suç örgütü kurma, fuhuşa teşvik | Sakatlık hali |
| Mahmut Altun / Süleyman Kızılkaya / Mustafa Eğmen | Çeşitli suçlardan | Sürekli hastalık ve sakatlık hali |
| Abdullah Şen | Silahlı terör örgütü üyeliği | Sürekli hastalık hali |
| Serkan Şencan | Uyuşturucu ticareti, fuhuşa teşvik | Sürekli hastalık ve sakatlık hali |
ANAYASAL DAYANAK
Bu kararlar, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a tanınan Anayasa’nın 104. maddesi uyarınca “sürekli hastalık”, “sakatlık” ya da “kocama hali” gibi sağlık sebepleriyle verilen af yetkisini esas alıyor.
TEPKİLER VE YANSIMALAR
Daha önceki dönemlerde de benzer af kararları tartışmalara neden olmuştu. Örneğin, Hayrettin Gül, 6 Eylül 2023’te benzer gerekçelerle affedilmiş, bu karar Danıştay’a taşınmıştı. Başvuruda, insanlığa karşı suç sayılan Sivas Katliamı’nda affın hukuka uygun olmadığı ve uluslararası sözleşmelere aykırı olduğu savunulmuştu.
Ayrıca, insan hakları örgütlerinden gelen eleştirilerde şu vurgular yapılıyor:
“Madımak Katliamı insanlığa karşı işlenmiş bir suçtur. İnsanlığa karşı işlenen suçlar zamanaşımına uğramaz ve affı mümkün değildir.” “Cezaevlerinde yüzlerce hasta mahkûm varken, bu yetkinin iki kez yalnızca Sivas sanıkları için kullanılması dikkat çekici.”
NE ANLAMA GELİYOR?
Hukuki açıdan, Anayasa’nın 104. madde hükmü temel alınarak verilen bu kararlar, hükümlülerin kapsamı daraltılmış olsa da cumhurbaşkanına tanınan istisnai sağlık durumlarına dayalı affı temsil ediyor.
Toplumsal ve vicdani açıdan, Sivas Katliamı gibi “insanlığa karşı suç” olarak değerlendirilen olaylarda affın uygulanması, adalet ve hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde kamuoyunda derin tepki ve eleştiriler oluşturuyor. Aileler ve mağdur yakınları, bu tür kararların adalet duygusunu zedelediğini ve cezasızlık algısını pekiştirdiğini vurguluyor.