Diyanet’ten yılbaşı hutbesinde toplumu hedef alan mesaj: İnanç değil, yaşam tarzı denetimi

Diyanet İşleri Başkanlığı, cuma hutbesinde bir kez daha toplumsal hayatı ayrıştıran bir dil kullanarak yılbaşı kutlamalarını hedef aldı. Hutbede, “sınır tanımayan eğlencelerle tertemiz yaratılan fıtrat bozulmak istenmektedir” ifadeleriyle milyonlarca insan adeta ahlâksızlıkla ve sapmayla suçlandı.

AHLÂK POLİSİ ROLÜ
Devletin resmi kurumu olan Diyanet, bu sözlerle dini teblih sınırlarını aşarak hayat tarzlarına müdahale eden bir ahlâk polisi rolüne soyundu. Kimsenin inancına zarar vermeyen, şiddet içermeyen ve kamusal düzeni bozmayan yılbaşı kutlamaları, hutbe diliyle toplumsal bir tehdit gibi sunuldu.

ASIL SORULMASI GEREKENLER
Asıl sorulması gereken şu: Yoksulluk, adaletsizlik, kul hakkı, torpil, israf ve liyakatsizlik karşısında suskun kalan Diyanet, neden bireylerin özel hayatına geldiğinde bu kadar yüksek sesle konuşuyor?

İDEOLOJİK DAYATMA
“Fıtrat” söylemi üzerinden toplumu şekillendirmeye çalışan bu yaklaşım, dini bir uyarı değil, ideolojik bir dayatmadır. İnanç, baskıyla değil özgür iradeyle yaşanır. İnsanların ne zaman, nasıl eğleneceğine fetva vermek, dini güçlendirmez; onu siyasallaştırır ve toplumdan uzaklaştırır.

ÇOK KÜLTÜRLÜ TOPLUM
Türkiye çok inançlı, çok kültürlü bir toplumdur. Devlet kurumlarının görevi, bir kesimin yaşam biçimini kutsayıp diğerini şeytanlaştırmak değil; herkesin özgürlüğünü korumaktır.

HUTBELERİN GERÇEK AMACI
Diyanet hutbeleri, toplumu kutuplaştıran mesajların değil; adaletin, vicdanın ve kul hakkının konuşulduğu metinler olmalıdır. Aksi halde bu dil, dini değil ayrışmayı büyütür.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir