DEM Parti’nin Diyarbakır’da “Öcalan’a özgürlük” sloganıyla miting düzenleme hazırlığı, kamuoyunda büyük tepkiye yol açtı. On binlerce insanın hayatına mal olan PKK’nın elebaşı için yapılacak bu çağrı, birçok çevre tarafından provokasyon olarak değerlendiriliyor.
Türkiye’nin 40 bini aşkın vatandaşının ölümünden sorumlu tutulan örgüt liderinin adının miting meydanlarında özgürlük talebiyle anılması, şehit aileleri ve gazilerde derin bir rahatsızlık yarattı.
Terörle mücadelenin ağır bedellerinin hâlâ taze olduğu bir dönemde Diyarbakır’da böyle bir mitingin organize edilmesi, bazı yorumlara göre “özgürlük” değil, terörü meşrulaştırma girişimi olarak nitelendiriliyor. Bu adımın hukuka, adalete ve toplumsal hassasiyetlere aykırı olduğu savunuluyor.
Uzmanlar ve güvenlik çevreleri, terör örgütü lideri lehine yapılan bu tür çağrıların toplumsal fay hatlarını derinleştirdiğini, gençleri radikalleştirdiğini ve propaganda zemini oluşturduğunu belirtiyor.
Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin terör konusundaki duruşunun net olduğu ifade ediliyor: Teröriste özgürlük olmaz. Bu topraklarda özgürlük; silahla değil, hukukla, demokrasiyle ve millet iradesiyle vardır.
Şehitlerin kanı üzerinden siyaset yapılmasına, terörün siyasallaştırılmasına ve suçluların “sembol” haline getirilmesine toplumun vicdanının izin vermeyeceği vurgulanıyor.