Gazetecilik değil, alenî propaganda itirafı
AKP’ye yakınlığıyla bilinen gazeteci Cem Küçük, yıllardır ekranlardan ileri sürdüğü İBB soruşturması iddialarının gerçeği yansıtmadığını kabul ederek “Tamam insan arada yalan söyleyebilir” sözleriyle dikkat çekici bir itirafta bulundu.
Kamuoyunda büyük tepki çeken bu açıklama, gazetecilik mesleğinin temel ilkeleriyle açıkça çelişirken, yıllardır sürdürülen siyasi algı operasyonlarının da bir nevi itirafı olarak değerlendiriliyor.
GAZETECİLİKTE ‘ARADA YALAN’ OLMAZ
Basın meslek örgütleri ve medya etik uzmanlarına göre bu söz, yalnızca kişisel bir itiraf değil, Türkiye’de medya ikliminin geldiği noktanın vahim bir göstergesi.
Kamuoyunu bilgilendirme sorumluluğunu taşıyan bir gazetecinin “yalan söylemeyi normalleştirmesi”, basına duyulan güveni daha da zedeliyor.
SİYASAL OPERASYONLARIN PARÇASI OLDUĞUNUN KABULÜ
Küçük’ün açıklaması, yıllardır muhalefete yönelik hedef gösterme, karalama ve itibarsızlaştırma kampanyalarının nasıl üretildiğine dair önemli bir ipucu niteliğinde.
Özellikle İBB’ye yönelik yürütülen soruşturmalarda dillendirilen birçok iddianın siyasi amaçlı olduğu uzun süredir tartışılıyordu.
Bu itiraf, bu iddiaların medya ayağının nasıl kurulduğunu da gözler önüne seriyor.
KAMUOYUNDA TEPKİ: “BU NORMALLEŞTİRİLEMEZ”
Sosyal medyada binlerce kullanıcı, Cem Küçük’ün sözlerini sert şekilde eleştirirken, “Gazetecilik adı altında yalan söylemek suçtur”, “Bu ülkede medya neden güven kaybetti, işte sebebi” yorumları öne çıktı.
Cem Küçük’ün ifadeleri, hem gazetecilik mesleği açısından hem de kamuoyunun güveni bakımından uzun süre tartışılacak görünüyor.