Kuşcu Celal
-Başınız sağ olsun ÇARŞAMBALILAR kağıtcı Celal öldü-
Çarşamba’nın nev-i şahsına münhasır bir renkli karakteri idi kağıtçı CELAL ,yada nam-ı diğer kuşçu Celal.
Eski bisiklet parçalarından yaptığı çek-çek arabası ile Çarşamba çöplüklerinde kağıt toplayıp geçimini sağlardı.
Onurluydu, son yıllarda bankamatiklerin yoğun olarak bulunduğu kasaba meydanında hasır iskemlesinde güvercinlere yem satmaya çalışırdı, bas bariton sesi ile kendi makamından “gayde” düzüp güvercinlerle arkadaşlık ederdi.
Kuşcu Celal
Her aybaşı maaşımı çekmeye gittiğimde, Celal ile merhabalaşır ayaküstü yarenlik ederdim, önünde küçük boya kutusu kapaklarına koyduğu kuş yemlerini alıp bolca yem serperdim, vedalaşırken de gizlice ceketinin göğüs cebine çam sakızı çoban armağanı harçlık bırakırdım.
Kuşcu Celal
Kahverengi gözleriyle bir buğulu bakış ile teşekkür ederdi bana, Celal Çarşambanın kaybolan vicdanıydı, dırıkma -çakma- Çarşambalıların güvercinlere nefretle bakmalarına tahammül edemezdi es kaza böyle mugallit biri kuşlara yem almak istese red eder satmazdı yemi. “niçin böyle yaptın, Celal “diye sorduğumda “aç ganını doyursun mk, dırıkması” derdi.
Bu sabah duyduk ki CELAL evinde ölü bulunmuş…1
Aklıma ilk düşen “güvercinler ne olacak şimdi” sorusu geldi…Aslında soru; “CELAL’e ne oldu böyle..? yada “ÇARŞAMBA’lılara ne oldu böyle..?” sorusu idi sorulması gereken.
*Bir garip ölmüş diyeler
*Üç günden sonra duyalar
*Soğuk su ile yuğalar
*Şöyle garip bencileyin..
Evet sevgili Çarşambalılar “güvercinlere ne olacak şimdi…?” onları da Emirhan parkı gibi unutacaksınız, onları da çocukluk gençlik anılarınızın koşuştuğu şehir stadının yıkılması gibi unutacaksınız, onları da Emirhan kaynak suyunu unuttuğunuz gibi…
unutacaksınız, onları da Çay mahallesinin mütegallibe konaklarını unuttuğunuz gibi unutacaksınız.
Aslında siz bunları unuturken kendi geçmişinizi, kimliğinizi unutuyorsunuz biliyor musunuz…?
VEFA İstanbul’da bir semtin adı mıydı..?.