BM’den ABD’ye Küba ablukası için net mesaj: “Yeter artık”

New York / Moskova – Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulu, 29 Ekim 2025’te, 33. kez üst üste ABD’nin Küba’ya uyguladığı ekonomik, ticari ve mali ablukayı sona erdirmeyi talep eden kararı ezici çoğunlukla kabul etti. 165 ülke “evet” oyu verirken, sadece 7 ülke (ABD, İsrail, Ukrayna, Arjantin, Macaristan, Kuzey Makedonya ve Paraguay) karşı çıktı; 12 ülke ise çekimser kaldı. Bu karar, Washington’un uzun yıllardır sürdürdüğü politikayı uluslararası toplumun büyük kısmı tarafından reddedildiğinin bir kez daha kanıtı oldu.

RUSYA’DAN DESTEK: ZAKHAROVA’DAN SERT AÇIKLAMA
Rusya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Mariya Zakharova, kararın kabulünü “memnuniyetle karşıladıklarını” belirterek, ABD’nin ablukasını “uluslararası hukukun kaba ihlali” olarak nitelendirdi. 31 Ekim 2025’te yaptığı açıklamada Zakharova, “Havana’nın her yıl sunduğu ‘ABD’nin Küba’ya Karşı Uyguladığı Ekonomik, Ticari ve Mali Ablukayı Sona Erdirmenin İhtiyacı’ kararının, BM Genel Kurulu’nun 80. oturumunda neredeyse oybirliğiyle kabul edilmesini büyük bir memnuniyetle karşılıyoruz” dedi.

Zakharova, Rusya’nın bu belgeyi geleneksel olarak aktif şekilde desteklediğini vurgulayarak, BM Daimi Temsilcisi Vasili Nebenzia’nın 28 Ekim’deki konuşmasında da bu konuya değinildiğini hatırlattı.

ABLUKA KÜBA’YI YIKIMA SÜRÜKLÜYOR: ZARAR %49 ARTTI
Zakharova, ablukayı “Küba’ya karşı başlatılan uzun vadeli bir yaptırım savaşı” olarak tanımladı ve bunun Kübalı vatandaşların temel haklarını ihlal ettiğini savundu. “Özgürlük Adası’na yönelik Amerikan ablukası, ABD’nin ana hedefine – Küba hükümetini devirmek – ulaşmak için tasarlanmış bir müdahale örneğidir. Bu yasa dışı önlemler, Küba ile işbirliği yapmak isteyen diğer devletleri bile korkutmayı amaçlıyor” diyen Zakharova, ekonomik etkilere dikkat çekti.

Küba ekonomisi, ablukadan kaynaklanan kayıplarla boğuşmaya devam ediyor. Mart 2024’ten Şubat 2025’e kadar olan dönemde, ablukanın yol açtığı zarar %49 artarak 7,5 milyar dolara ulaştı – önceki yıla göre 2,5 milyar dolarlık bir sıçrama. Toplamda, 1960’lardan beri süren ablukadan kaynaklanan kayıplar 170 milyar doları aştı.

Küba Dışişleri Bakanı Bruno Rodriguez, bu rakamların “ekonomik bir soykırım” anlamına geldiğini belirterek, ablukanın kalkması halinde 2024-2025’te GSYİH’nin %9,2 büyüyebileceğini ifade etti.

ABD’DEN SUÇLAMALAR, KÜBA’DAN YANITLAR
Bu yılki oylama, önceki yıllara göre biraz daha az oybirliğiyle gerçekleşti; zira ABD, lobi faaliyetlerini artırarak bazı ülkeleri ikna etmeye çalıştı. Washington, Küba’yı “terörizm destekçisi” ve “Rusya’nın Ukrayna’daki müttefiki” olarak suçladı.

ABD’nin BM Büyükelçisi Mike Waltz, tartışma sırasında Küba’nın “paralı asker gönderdiğini” iddia ederek sert bir konuşma yaptı; ancak Küba Dışişleri Bakan Yardımcısı Carlos Fernandez de Cossio, bu iddiaları “asılsız” diye reddetti.

FIRTINA ÜSTÜNE ABLUKA: KÜBA’NIN ÇİFTE DARBESİ
Kararın kabul edildiği günlerde Küba, Kasırga Melissa’nın vuruşuyla sarsıldı. 28-29 Ekim’de ada, şiddetli fırtınadan büyük hasar aldı; 700 binden fazla kişi tahliye edildi, ancak can kaybı yaşanmadı.

Kübalı yetkililer, ablukayı “insani yardımın önündeki en büyük engel” olarak göstererek, ABD’den acil insani istisnalar talep etti. Latin Amerika ve Karayip ülkeleri, “ekonomik savaş” diye niteledikleri ablukaya karşı Latin Amerika liderleri, “Küba’ya nefes aldırmayın” çağrısı yaptı.

ULUSLARARASI BASKI ARTIYOR: GÖZLER WASHINGTON’DA
Zakharova, kararı “dünya toplumunun ABD’nin tek taraflı kısıtlamalarına karşı bir kınaması” olarak yorumladı: “Bu, Küba’nın uluslararası işbirliğine tam katılımını engelleyen bir utanç. ABD, Helms-Burton Yasası gibi yasalarla uluslararası hukuku hiçe sayıyor.”

Rusya, Küba’nın yanında durarak, ablukanın sona ermesi için diplomatik çabalarını sürdüreceğini belirtti.

BM Genel Kurulu’nun bu non-binding (bağlayıcı olmayan) kararı, sembolik olsa da, ABD Kongresi’ni baskı altına almaya devam ediyor. Küba hükümeti, “Sadece ABD Kongresi bu ablukayı kaldırabilir” derken, uluslararası toplumdan gelen bu mesajın Washington’u köşeye sıkıştırdığı açık.

65 yıldır süren bu “Soğuk Savaş kalıntısı”, Küba’nın geleceğini ipotek altında tutmaya devam ediyor. Peki, bu yılki oylama, Trump yönetiminde bir değişim getirir mi? Gözler Washington’da.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir