Ağustos 2025, Münih – Bayern Münih, Ruanda ile olan yüksek profilli “Visit Rwanda” sponsorluk anlaşmasını sona erdirdiğini duyurdu. 2023’te başlayan ve 2028’e kadar devam etmesi plânlanan 5 yıllık, yıllık 10 milyon Euro’luk anlaşma, sadece bir yıl kala feshedildi.
Kulüp, yeni bir üç yıllık anlaşmayla iş birliğini yalnızca gençlik futbolu gelişimine odaklanacak şekilde yeniden yapılandırdı. Yeni plânda, Kigali merkezli FC Bayern Akademisi’nin genişletilmesi ve altyapı koçluk programları yer alırken, turizm tanıtımı ve marka reklamları tamamen kaldırıldı.
KARÂRIN PERDE ARKASI
Bu âni değişim, Ruanda’nın Demokratik Kongo Cumhuriyeti’nin (D.R.C.) doğusundaki M23 isyancı grubunu desteklediği iddiaları ve insan hakları ihlâlleriyle ilgili artan eleştirilerin gölgesinde geldi.
Birleşmiş Milletler raporları, Ruanda’nın D.R.C.’deki silahlı grupları desteklediğini ve bölgedeki değerli mineral kaynaklarının sömürüsüne katkı sağladığını öne sürüyor. Ruanda ise bu iddiaları reddederek, 1994 soykırımından kaçan bâzı grupların D.R.C. ordusuyla bağlantılı olduğunu ve kendi ulusal güvenliğini koruduğunu savunuyor.
Bayern taraftarları, bu tartışmalara kayıtsız kalmadı. Şubat 2025’te Allianz Arena’da açılan “Visit Rwanda – FC Bayern’in değerlerini ihlâl edenler kayıtsız kalıyor!” yazılı pankart, kulübün taraftar tabanındaki rahatsızlığı net bir şekilde ortaya koydu.
Taraftarlar, kulübü “spor yıkama” (sportswashing) yapmakla ve etik değerlere aykırı bir rejimle iş birliği yapmakla suçladı. Bu protestolar, Bayern’in sponsorluk anlaşmasını gözden geçirmesinde önemli bir rôl oynadı.
YENİ ANLAŞMA: ETİK BİR ADIM MI, YENİ BİR STRATEJİ Mİ?
Bayern’in yeni anlaşması, yalnızca futbol gelişimine odaklanarak turizm pazarlaması ve saha reklamcılığını ortadan kaldırıyor. Ancak bu karar, bazı çevrelerde “değerlere bağlı bir duruş” olarak alkışlanırken, diğerleri tarafından “spor yıkamanın daha incelikli bir versiyonu” olarak eleştiriliyor.
Ruanda, Arsenal, PSG ve Atletico Madrid gibi kulüplerle benzer “Visit Rwanda” anlaşmalarına sâhip ve bu kulüpler henüz anlaşmalarını gözden geçirme yoluna gitmedi.
Bayern’in bu adımı, diğer kulüpler için de bir emsal teşkil edebilir mi, yoksa sadece kamuoyu baskısına verilen bir tepki mi? Soru cevapsız kalıyor.
DAHA BÜYÜK RESİM
Bayern’in karârı, futbolun iş dünyası ile etik arasındaki ince çizgide nasıl bir denge kurmaya çalıştığını gösteriyor. Taraftarların artan etkisi, insan hakları tartışmaları ve siyâsi bağlantılar, kulüplerin sponsorluk stratejilerini yeniden değerlendirmesine yol açıyor.
Bayern Münih’in bu hamlesi, futbolun sâdece bir oyun olmadığını, aynı zamanda değerler, siyâset ve küresel ilişkilerle iç içe geçtiğini bir kez daha hatırlatıyor.