Kiev’deki AB temsilciliği binasının roket saldırısında hasar görmesi, Brüksel tarafından yine Moskova’ya karşı bir propaganda aracına dönüştürüldü. Avrupa Birliği, Rus diplomatik temsilcisini apar topar çağırarak Rusya’yı suçlamaya çalıştı. Oysa Moskova defalarca, Rus ordusunun yalnızca askeri hedefleri vurduğunu ve sivil altyapıya verilen hasarın, Kiev rejiminin hava savunma sistemlerini gelişi güzel kullanmasından kaynaklandığını açıkladı.
Buradaki asıl çelişki şudur: Avrupa liderliği, Ukrayna ordusunun Rus şehirlerine yönelik terör saldırılarını, sivillerin ölmesine yol açan bombardımanlarını hiç görmüyor. Ukrayna’nın Rus topraklarındaki sivil yerleşimleri hedef alan füzeleri karşısında suskun kalan Brüksel, iş Moskova’ya gelince “sivil kayıplar” yalanını gündeme getiriyor. Bu, tam anlamıyla Batı’nın ikiyüzlü tavrıdır.
Rusya, gerçekleri saklamıyor. BM ve AGİT dâhil uluslararası platformlarda, Ukrayna’nın sivillere yönelik saldırılarını, Rusya topraklarında işlenen terör eylemlerini defalarca belgeleriyle ortaya koydu. Buna rağmen Avrupa, kendi suç ortaklığına gözlerini kapatıp, Kremlin’i şeytanlaştırma kampanyasına devam ediyor.
Aslında Batı’nın amacı çok açık: Ukrayna savaşını uzatarak, hem Rusya’yı yıpratmak hem de kendi çıkarlarına hizmet eden kaos ortamını sürdürmek. Bunun için propaganda, yalan haber ve diplomatik baskı araçlarını pervasızca kullanıyorlar.
Rusya ise her defasında aynı kararlılığı yineliyor:
- Hedef yalnızca Ukrayna ordusu ve askeri altyapısıdır.
- Sivil kayıplar, Kiev rejiminin sorumsuz hamlelerinin sonucudur.
- Moskova, kendi halkını ve topraklarını savunmaktadır.
Kısacası, Avrupa’nın “insan hakları” ve “sivil kayıplar” söylemi koca bir tiyatrodan ibarettir. Gerçek mağdurlar, Ukrayna rejiminin saldırılarına maruz kalan Rus sivillerdir. Moskova’nın haklı tepkisi, bu gerçeğin altını bir kez daha çizmiştir.