15 TEMMUZ’UN BİR NUMARASI KONUŞTU
15 Temmuz 2016’daki darbe girişiminin “bir numarası” olarak gösterilen emekli Orgeneral Akın Öztürk, yargılandığı davada önemli açıklamalarda bulundu. Öztürk, darbenin faili değil, engelleyeni olduğunu öne sürdü; Uludere katliamının sorumlusunu açıklayacağını belirterek yeni bir tartışmanın fitilini ateşledi.
DURUŞMADA GÜNDEMİ SARSAN SÖZLER
Ankara’da devam eden 15 Temmuz davalarından birinde savunma yapan emekli Orgeneral Akın Öztürk, kamuoyunda uzun süredir tartışılan iddiaları yüksek sesle dillendirdi. Darbenin planlayıcısı olmadığını savunan Öztürk, şöyle konuştu:
“Ben bu darbeyi planlamadım. Aksine, engellemek için çabaladım. 15 Temmuz önlenebilirdi. Ancak başta dönemin Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar olmak üzere, kritik isimler 2.5 saat boyunca hiçbir refleks göstermedi.”
“ULUDERE EMRİNİ VERENİN İSMİNİ AÇIKLAYACAĞIM!”
Öztürk’ün duruşmada en çok dikkat çeken sözlerinden biri ise 2011 yılında 34 sivilin hayatını kaybettiği Uludere olayına dairdi. Emekli orgeneral, bu konudaki suskunluğunu bozacağının sinyalini verdi:
“Uludere emrini vereni açıklayacağım. Olayın gerçek sorumlusu yıllardır gizleniyor.”
Uludere olayında Türk Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı savaş uçakları, Irak sınırındaki Roboski köyünden kaçakçılık yapan köylüleri hedef almış ve 34 sivil yaşamını yitirmişti. Olay sonrası kamuoyunda sorumlulara dair ciddi tartışmalar yaşanmış, ancak net bir hesaplaşma yapılmamıştı.
YENİ TANIK TALEPLERİ: AKAR, TÜRKEŞ, AKSAKALLI…
Öztürk, savunmasında dikkat çeken başka bir talepte daha bulundu. Dönemin kritik noktalarında yer alan bazı isimlerin mahkemede tanık olarak dinlenmesini istedi:
- Tuğrul Türkeş (dönemin Başbakan Yardımcısı)
- Zekai Aksakallı (Özel Kuvvetler Komutanı)
- Orgeneral Salih Zeki Kökmen
- Tümgeneral Mehmet Üstün
Ayrıca, Hulusi Akar’ın darbe gecesi Çankaya Köşkü’ne kim tarafından götürüldüğü ve orada kimlerle görüştüğü gibi detayların aydınlatılması gerektiğini belirtti.
YARGI SÜRECİNDE YENİ BİR DÖNEMEÇ Mİ?
Akın Öztürk’ün bu çıkışı, 15 Temmuz’un resmi anlatısı dışında alternatif bir bakış açısı olarak değerlendirilirken, uzmanlara göre hem yargı sürecini hem de kamuoyundaki tartışmaları yeniden alevlendirebilir. Öztürk’ün dile getirdiği iddiaların gerçekliğinin araştırılması, özellikle Uludere dosyasının yeniden açılmasına neden olabilir.
SİYASİ VE HUKUKİ YANSIMALAR BEKLENİYOR
Bu gelişme sonrası gözler hem Adalet Bakanlığı’na hem de TBMM’ye çevrildi. Özellikle muhalefet partilerinden konuyla ilgili açıklamaların gelmesi bekleniyor.