Beyrut (Associated Press röportajı), sonrası kamuoyu açıklaması
Güçlü ulus devlet uyarısı: Barrack, “Güçlü ulus devletler bir tehdittir. Özellikle Arap devletleri, İsrâil için bir tehdit olarak görülür” sözlerini dile getirdi.
İsrâil’in Suriye tercihi: A.B.D.’li elçi, “İsrâil, güçlü bir merkezî Sûriye devleti yerine parçalanmış, bölünmüş bir yapı tercih eder” ifâdelerini kullandı.
A.B.D.’nin rôlü netleşti: Barrack, İsrâil’in son hava harekâtlarında A.B.D.’ye danışılmadığını; bu operasyonların “İsrâil’in kendi meşru müdâfaası” çerçevesinde değerlendirildiğini ve A.B.D.’nin sorumluluğu olmadığını vurguladı.
Ateşkes ve Suriye iç durumu: Barrack, İsrâil müdâhalelerinin bölgedeki istikrar çabalarını “çok yanlış bir zamanda” zorlaştırdığını ve Süveyda merkezli olarak ilân edilen ateşkesin sınırlı kapsamlı olduğunu belirtti.
Azınlıkların durumu: Açıklamada, “azınlık toplulukları birlikte ve merkezî olarak daha iyi olabileceğini söyleyecek kadar akıllılar” yorumuna da yer verildi.
Haber Yorumu:
Tom Barrack’ın açıklamaları, İsrâil’in Ortadoğu stratejisine dâir ciddî ipuçları sunarken, “güçlü ulus devletlerin daha koordineli, dolayısıyla İsrâil açısından potansiyel bir risk oluşturduğu” argümanını öne çıkarıyor. Ayrıca “parçalanmış Sûriye” vurgusu, İsrâil açısından “güç dengesi”nin devamı olarak algılanabilir. Barrack aynı zamanda A.B.D.’nin bu operasyonlarda aktif olarak yer almadığını net şekilde belirtip, Washington’ın bölgedeki askerî çatışmalarda “sorumluluğu olmadığını” ifâde etti. Bu da A.B.D.-İsrâil ilişkilerinde yeni bir mum hesabı olabilir.
Ne Beklenmeli?
A.B.D. ve İsrâil yönetimleri arasında “stratejik denge” tartışmaları bêka politikalarına yeni bir boyut katabilir. Ortadoğu’da “ulus-devlet vs parçalanma” paradigmaları yeniden masaya gelebilir. Sûriye ve Süveyda özelinde devam eden istikrar ve ateşkes süreci için yeni bir belirsizlik dönemi başlayabilir.