Cemil Biçer: Değişim Diyalektik Bir Olgudur

-SONUNA KADAR OKUNMASI GEREKEN BİR MAKALE

 

-değişim, diyalektik bir olgudur-

 

“Aristo; değişim terimini, karşılıklı iki durumda birinden öbürüne geçme, anlamında kullanmıştır. Aristo’ya göre üç türlü değişim vardır:

 

* Yokluktan varlığa geçerek (doğum),

 

* varlıktan yokluğa geçerek (ölüm),

 

varlıktan varlığa geçerek (devim=hareket).

 

Skolastikler bu devinimi mekanik bir anlayışla yorumlamışlardır, onlara göre yeri değişenin kendisi değişmez (devim sadece yer değişikliğidir, nitelik değişikliği olmaz .), bir taş atılarak bir cam kırılabilir ama taş ve cam olarak kalırlar.

 

Değişim ya da değişme terimi, tümüyle bir devim ve değişirlilik öğretisi olan diyalektiğin ve tarihsel materyalizmin baş kavramıdır.

Herakleitos’tan beri bilinen ve Hegel idealizminden geçen ’diyalektik değişme’ olgusu bilimsel anlamına kavuşmuştur, bütün nesne ve olayların en genel varoluş biçimidir.

 

Doğasal, toplumsal ve bilinçsel nesne ve olgular karşılıklı etkileşimle sürekli olarak değişirler. Durağanlık gibi görünen oransal denge durumları da bu süre giden değişmenin ürünüdür.

 

Değişmezlik ancak düşünsel soyutlamalarda olanaklıdır. Oransal ya da göreli denge durumları insansal ölçülere göre çok uzun süre devam edebilirler, ne var ki özlerindeki sürekli değişme görmelikten gelinse bile biçim ve özellikleri de er geç değişecektir…”

 

*Değişim ve dönüşüm ile ilgili bir yazı paylaştım, hiç ummadığım dostlarımdan “hoca hiç bir bok anlamadım yazdıklarından” dönütünü alınca….

 

Dedim ki kendi kendime, “hoca anlattıkların, okuyanlarının anladığı ile sınırlıdır…”

 

Ulu dedem soylu şapsığ Şpaşigo Kıtıj Smayll ; “söyleyenden dinleyen arif gerek..” derdi ruhuna rahmet olsun…

Ben öğretmenim sonuçta, derdimi her şekilde anlatırım…

Yukarıdaki yazıdan “bi bok” anlamayanlar aşağıda ki bölümü okumalılar…

 

Tanrı bütün canlıları ve organlarını yaratırken, göt’ü de yaratmış…

Göt konumundan memnun olmadığı için, Tanrı’dan kendisinin başka bir canlı ile değiştirmesini yalvararak istemiş. Bu yalvar yakarışlar karşısında Tanrı götün isteğini kırmayıp ona sorar ” peki ne olmak istersin ” göt der ki; ” beni kuş yap ” Tanrı bu isteği kabul edip göt’ü kuş ile değiştirir…

 

Ve göt uçarak bir ağacın dalına konmuş olan diğer kuşların yanına tüner. Kuşlar şaşkın şaşkın göte bakarak ” sen burada ne arıyorsun lan göt ” derler. Göt bu söyleme itiraz ederek ” hayır ben de sizin gibi kuşum ” der ve kuş olduğunda ısrar eder…

 

Bu ısrar karşısında diğer kuşlar der ki, ” o zaman kuş gibi öt de inanalım ” derler. Göt kuş gibi ötmeye çalışırken ” zart ” diye bir ses çıkartır…😅

 

Demek ki görüntüsü ne kadar değişirse değişsin göt her zaman göttür…

 

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir