Öcalan’dan “Demokratik İslam” çıkışı: Terörün başındaki isim din üzerinden meşruiyet arıyor.
Terör örgütü PKK’nın cezaevindeki elebaşı Abdullah Öcalan, Diyarbakır’da düzenlenen bir kongreye gönderdiği mesajda bu kez İslam’ı kendi ideolojik ajandasına yamamaya kalktı. “Demokratik İslam Ortadoğu’daki yaralara şifa olabilir” diyen Öcalan, İslam’ı “özgürlük, adalet ve eşitlik dini” olarak tanımladı, yetmedi bir de Medine Vesikası’nı referans göstererek tarih ve din üzerinden meşruiyet üretmeye çalıştı.
ÇELİŞKİ VE MANİPÜLASYON
Kamuoyunun hafızası hâlâ taze: 40 binden fazla insanın ölümünden sorumlu, camileri hedef alan, imamları katleden, köyleri yakan bir terör yapılanmasının başındaki isimden “İslam” vurgusu gelmesi, açık bir çelişki ve siyasî manipülasyon olarak değerlendiriliyor.
SİLAH, ŞİDDET VE İSLAM AYNI CÜMLEDE OLAMAZ
İslam’ı özgürlük ve adaletle tanımlayan birinin, yıllarca sivilleri hedef alan bombalı saldırıların, çocuk yaşta dağa kaçırmaların, infazların mimarı olması inkâr edilemez bir gerçek. Uzmanlara göre Öcalan’ın bu çıkışı, terörün dini kavramlarla yumuşatılması ve yeni bir söylemle taban konsolidasyonu çabasından ibaret.
MEDİNE VESİKASI ÜZERİNDEN ALGI OPERASYONU
Öcalan’ın “Demokratik İslam, Medine Vesikası’nın ruhuna dönmektir” sözleri ise en sert tepki çeken bölüm oldu. İslam tarihinin en önemli toplumsal sözleşmelerinden biri olan Medine Vesikası’nın, silahlı isyanı, etnik bölücülüğü ve terörü reddettiği vurgulanırken, bu metnin terör propagandasına malzeme edilmesi “tarihi tahrifat” olarak nitelendirildi.
SİYASÎ MESAJ, DİNİ KILIF
Güvenlik ve siyaset çevreleri, bu açıklamayı “dini kavramlar üzerinden siyasî alan açma” hamlesi olarak okuyor. Öcalan’ın “Demokratik İslam” söylemiyle hedefinin, hem uluslararası kamuoyuna hem de iç politikaya yeni bir ideolojik ambalaj sunmak olduğu ifade ediliyor.
SONUÇ NET
Terör, hangi kavramla süslenirse süslensin terördür. İslam’ın adını, silahın gölgesinde yapılan açıklamalarla kirletmeye kimsenin hakkı yoktur.