İşte sert yaz tonunda bir haber metni:—Şanlıurfa’da Skandal:
Bebek Katili Öcalan’ın Doğduğu Evde Çocuklara EtkinlikTürkiye’nin hafızasına bebek katili olarak kazınan teröristbaşı Abdullah Öcalan’ın Şanlıurfa’da doğduğu evde, çocukların katıldığı bir etkinlik düzenlenmesi kamuoyunda büyük tepki çekti.On binlerce insanın ölümünden sorumlu, kadınları, çocukları, askerleri ve sivilleri hedef alan kanlı bir terör örgütünün elebaşının doğduğu mekânın, çocuklara yönelik bir etkinlik alanına dönüştürülmesi, sadece bir skandal değil; aynı zamanda açık bir toplumsal provokasyon olarak değerlendiriliyor.Çocuklar Üzerinden Kirli Algı OperasyonuHenüz zihni ve karakteri şekillenme aşamasında olan çocukların, bir terörist figürle sembolleşmiş bir mekâna bilinçli şekilde götürülmesi; masum bir kültürel faaliyet değil, açık bir algı mühendisliğidir. Bu girişim, terörü normalleştirme ve suçluyu meşrulaştırma çabasının yeni bir örneğidir.Bu topraklarda, PKK terörünün acısını yaşamamış tek bir şehir yokken; şehit çocuklarının gözyaşları hâlâ kurumamışken, terörün mimarının doğduğu evde çocuk etkinliği düzenlemek, milletin vicdanına açıkça meydan okumaktır.Devlet Nerede, Yetkililer Neden Sessiz?Asıl soru şudur:Bu etkinliğe kim izin verdi?Hangi kurum ya da kişiler bu skandal organizasyonu görmezden geldi?Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin teröre karşı mücadelesi sürerken, yerelde bu tür girişimlere göz yumulması kabul edilemez. Terörle mücadele sadece dağda değil, zihinde ve kamusal alanda da yapılır.Bu Bir Kültür Değil, ZehirlemedirBir teröristin doğduğu evin “sembolleştirilmesi”, hele ki çocuklar üzerinden yapılması; kültür, tarih ya da barış faaliyeti değil, açık bir toplumsal zehirlemedir.Şehitlerin kanı üzerinden inşa edilen bu kirli sembollere karşı sessiz kalmak, suça ortak olmaktır.Bu ülkenin çocukları; teröristlerin değil, şehitlerin, bilim insanlarının, öğretmenlerin ve gerçek kahramanların izinde yetiştirilmelidir.Kamuoyunun tepkisi büyürken, yetkililerin derhal açıklama yapması ve sorumlular hakkında işlem başlatması artık bir zorunluluktur.