AKP’nin II. Çözüm Süreci Raporu’ndan skandal öneriler: Teröre ödül, şehitlere hakaretAKP’nin hazırladığı II. Çözüm Süreci Raporu, kamuoyunda infiale yol açacak nitelikte öneriler içeriyor. Rapora göre, “suça karışmamış” terör örgütü üyelerine iş bulunması, bunun için Milli Eğitim, Aile ve Sosyal Hizmetler ile Sağlık Bakanlığı katkılarıyla özel yönetmelik ve yönergeler çıkarılması gündemde. İktidar, terörle mücadelede bedel ödeyen milyonlara değil, terör örgütü mensuplarına devlet eliyle “istihdam kapısı” açmayı tartışıyor.Bu yaklaşım, yıllardır evladını toprağa veren şehit ailelerine, gazilere ve terörün mağdur ettiği yurttaşlara açık bir saygısızlıktır. Devletin asli görevi, terörü meşrulaştıracak gri alanlar üretmek değil; hukuku, adaleti ve eşitliği tesis etmektir. “Suça karışmamış” ifadesi ise başlı başına sorunludur: Bir terör örgütüne bilerek ve isteyerek üye olmak, hangi vicdanda “masumiyet” kılıfıyla paketlenebilir?Daha da vahimi, bu düzenlemelerin eğitimden sağlığa kadar kritik kamu alanlarına yayılmasının önerilmesidir. Kamu kurumları, liyakat ve güvenlik ilkesine dayanır. Terörle bağı olan yapıların bu alanlara sızmasına zemin hazırlamak, devlet aklıyla değil, siyasi hesapla açıklanabilir.AKP’nin bu raporu, geçmişte büyük bedeller ödeten “çözüm süreci”nin ikinci perdesi olarak okunuyor. Aynı hataların, aynı söylemlerle yeniden servis edilmesi; toplumun hafızasını, acılarını ve adalet duygusunu yok saymaktır. Terörle mücadelede ödül değil, hukuk esastır. Devlet, terörle arasına mesafe koyamayanlara değil; şehidine, gazisine ve vatandaşına sahip çıkmalıdır.Bu ülke, terörle pazarlıkların değil; adaletin, eşitliğin ve kararlılığın ülkesi olmak zorundadır. Aksi, toplumsal vicdanda açılan yarayı daha da derinleştirir.