Kara Harp Okulu İhraç Kararı İptal: “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” Sloganı Davasında Adalet Yerini BulduAnkara, 1 Aralık 2025 – Kara Harp Okulu’nun 30 Ağustos 2024 tarihli mezuniyet töreninde “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganı atan teğmenlerin komutan vekili Albay Alper Topsakal hakkında verilen ihraç kararı, Ankara 19. İdare Mahkemesi tarafından oybirliğiyle iptal edildi. Mahkeme, Topsakal’ın teğmenlerin eylemine engel olmaması gerekçesiyle Türk Silahlı Kuvvetleri’nden (TSK) uzaklaştırılmasının hukuka aykırı olduğuna hükmetti. Karar, Milli Savunma Bakanlığı’na (MSB) bir ay içinde işleme konulması talimatı vererek, adaletin zaferini simgeliyor.Olayın Arka Planı: Bir Mezuniyet Töreni, Bir Tartışma Fırtınası30 Ağustos 2024’te, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da katıldığı Kara Harp Okulu mezuniyet töreni, resmi programın ardından beklenmedik bir gelişmeyle gündeme oturdu. Yaklaşık 400 yeni mezun teğmenden oluşan bir grup, kılıçlarını havaya kaldırarak “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganı attı ve dönem birincisi Teğmen Ebru Eroğlu önderliğinde Subaylık Andı’nı okudu. Bu spontane eylem, törenin resmi kısmının tamamlanmasının hemen ardından gerçekleşti ve ailelerin alana girdiği bir ortamda yapıldı.Ancak bu anlar, hızlı bir disiplin soruşturmasına yol açtı. MSB Yüksek Disiplin Kurulu, 16 Ocak 2025’te beş teğmen –Ebru Eroğlu, İzzet Talip Akarsu, Batuhan Gazi Kılıç, Serhat Dündar ve Deniz Demirtaş– ile üç komutanı (Albay Alper Topsakal, Yarbay Halit Türkoğlu ve Binbaşı Murat Öztürk) TSK’dan ihraç etti. Resmi gerekçe, “organize disiplinsizlik” olarak açıklandı; Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda (26 Kasım 2025) sloganın değil, tören sonrası ailelere “alanı terk edin” çağrısı gibi ek davranışların soruşturma nedeni olduğunu savundu. Teğmenler ise sosyal medyadan ve avukatları aracılığıyla, ihraçların Atatürkçü duruşlarına yönelik siyasi bir hamle olduğunu dile getirdi.Mahkeme Kararı: Adaletin Gecikmeli ZaferiAnkara 19. İdare Mahkemesi’nin bugün açıkladığı kararla, Albay Alper Topsakal lehine dönüm noktası yaşandı. Mahkeme, Topsakal’ın ihraç kararını “hukuka aykırı” bularak iptal etti ve oybirliğiyle şu gerekçeleri vurguladı:Teğmenlerin eylemi, resmi törenin bitiminde ve spontane bir şekilde gerçekleşti; komutanın müdahale yükümlülüğü hukuken sınırlıydı.İhraç, ifade özgürlüğü ve askeri disiplin teamüllerine aykırıydı; “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” ifadesi, Atatürk’e bağlılığı simgeleyen meşru bir slogan olarak değerlendirildi.Kararın uygulanması için MSB’ye bir aylık süre tanındı; aksi takdirde ek yaptırımlar gündeme gelebilecek.Avukat Cemil Çiçek, X platformunda (eski adıyla Twitter) kararı “Güzel haber! Ankara 19. İdare Mahkemesi’nin yürekli hakimlerini kutluyorum. Helal olsun!” diye duyururken, gazeteci Müyesser Yıldız da “Adalet yerini buldu” yorumunu yaptı. Sosyal medyada #MustafaKemalinAskerleriyiz etiketiyle binlerce paylaşım yağdı; kullanıcılar, kararı “Atatürkçü subaylara verilen bir hak” olarak nitelendirdi.Teğmenlerin Mücadelesi Devam Ediyor: Umut Işığı mı, Tam Zafer mi?Bu karar, ihraç edilen diğer komutanlar ve teğmenler için emsal teşkil edebilir. Teğmen Ebru Eroğlu’nun devre birincisi olması ve grubun laik cumhuriyet vurgusu, davayı sembolik bir boyuta taşıdı. CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Şubat 2025’te “Kışlaya siyaset sokan zihniyetin sonu” demiş, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş ise “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” paylaşımıyla destek vermişti. Teğmenlerin avukatı Mustafa Güler, Euronews’e konuşarak “Hukuki mücadelemiz sürecek; bu iptal, diğer davalar için umut” dedi.Ancak Bakan Güler’in gerekçeleriyle teğmenlerin açıklamaları arasındaki çelişkiler (örneğin, sorguda sloganın doğrudan sorulması) tartışmaları alevlendirdi. Teğmen İzzet Talip Akarsu, X’te “Olayın üzerinden 1.5 yıl geçti, hala gerçekler gizleniyor” diye tepki gösterdi.Sonuç: Askeri Disiplin mi, İfade Özgürlüğü mü?Bu iptal kararı, TSK’da Atatürkçü değerlerin sorgulanmasını bir kez daha gündeme getirdi. “Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” sloganı, Kurtuluş Savaşı’ndan beri ordunun kimliğinin bir parçasıyken, günümüzde siyasi kutuplaşmanın hedefi haline geldi. Mahkemenin cesur adımı, yargının bağımsızlığını teyit ederken, teğmenlerin tam geri dönüşü için yeni davalar kapıda. Adalet, gecikmeli de olsa yerini buldu.