Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Avrupa Birliği ülkelerinin Türk gençlerine vize vermemesini eleştirerek, “Gençlerimiz kalır diye vermiyorlar” dedi. Ancak asıl soruyu sormak gerekiyor: Gençler neden yurtdışına gitmek istiyor ve geri gelmek istemiyor?
Cevap net: Ülkede gelecek yok, iş yok, insan hakları yok. Türkiye’de gençler eğitimlerini tamamlayıp kariyer yapmak istediklerinde, ne iş bulabiliyor ne özgür bir yaşam. İnsan haklarının sınırlı olduğu, fırsatların dar olduğu bir ülkede, gitmek istemek suç mu? Hayır, bu akıl sağlığının ve hayatta kalma refleksinin gereği.
Fidan, sorunun kaynağını ters yüz ederek AB’yi suçluyor. Gerçekten sorun AB’nin “vize vermemesi” mi, yoksa Türkiye’nin kendi gençlerine gelecek ve hak sağlamaması mı? Ülkesinde yaşam şansı bulamayan bir genç, neden kalıp umutlarını tüketsin?
Bu tabloyu değiştirmeden, suçlamayı AB’ye atmak sadece gerçekleri gizleme çabasıdır. Gençler gitmek istiyor çünkü ülkede umut bırakılmadı. Hakan Fidan, bu gerçeği görmek ve çözüm üretmek yerine, sorumluluğu dışa yıkmakla yetiniyor.
Türkiye, gençlerini kaybetmek istemiyorsa, öncelikle gelecek, iş ve özgürlük sunmalı.