Son günlerde bazı siyasi açıklamalarda sıkça tekrarlanan “Toplu iğne bile üretemeyen bir ülkeyi dünyanın en büyük ekonomilerinden biri yaptık” söylemine tarihçiler ve uzmanlardan sert itiraz geldi.
Tepkilerin odağında ise Türkiye’nin erken Cumhuriyet dönemindeki havacılık başarıları var.
Eleştirilerde, Türkiye’nin 1930’lu yıllarda kendi uçağını üreten ve hatta yurt dışına ihraç eden bir ülke olduğuna dikkat çekiliyor. Tarih kayıtlarına göre, Nuri Demirağ uçak fabrikası ve Türk Hava Kurumu’nun üretim tesisleri o dönem Hollanda başta olmak üzere farklı ülkelere uçak satışı gerçekleştirdi. Vecihi Hürkuş’un da yerli mühendislikle geliştirdiği projeler, Türkiye’nin dönemin koşullarına göre ileri seviyedeki havacılık kapasitesini gösteriyor.
Uzmanlar, “Türkiye toplu iğne üretemiyordu” iddiasının gerçekle bağdaşmadığını ve erken Cumhuriyet döneminin ağır sanayi, havacılık, motor üretimi ve altyapı hamleleriyle tarihte önemli bir yer tuttuğunu vurguluyor.
Açıklamalardaki “faşizan zihniyet” suçlamalarına da tepki gösteren kesimler, Türkiye’de demokrasinin temel kurumlarının çok partili hayata geçişten itibaren adım adım inşa edildiğini, bugün yaşanan sorunların ise tarihsel çarpıtmalarla örtülemeyeceğini ifade ediyor.
Kamuoyunda geniş yankı uyandıran tepkilerde, “Türkiye’nin tarihi küçümsenemez. Bu ülke kendi uçağını yapmış bir ülkedir. Gerçekleri yok saymak siyaset değildir” değerlendirmesi öne çıkıyor.
Siyasi tartışmanın önümüzdeki günlerde daha da büyümesi bekleniyor.