Mizahın izahı olmaz

Yazılarımı mizah sosuna bandırıp ikram etmeyi çok severim. Bu sarkastik ifade ediş biçimi, zamanla benim yazım üslubumun değişmez bir parçası hâline geldi.

Ancak bir sorun var: Bu sarkastik sos, bazı düşük IQ’lü bünyelerde “anlama kabızlığı” yapıyor. Ben “akım” diyorum, karşıdaki “bokum” anlıyor. Anlamakla kalsa yine iyi, fukara sümüğü gibi sündürüp sündürüp uzatıyor konuyu.

Oysa mizahın en güzel yanı, izaha ihtiyaç duymadan anlaşılmasıdır. Bir çizgiyle, bir cümleyle, bazen sadece bir bakışla anlatılabilir her şey. Mizah, doğası gereği sadedir ama zekâyla parlayan bir sadeliktir bu.

O zekâyı yakalayamayanlar ise mizahı değil, sadece kelimeleri görür. Bu yüzden, ben “mizahın izahını istemeyenlere” selam ediyorum. Onlar ki bir esprinin içine gizlenmiş hakikati hemen fark eder, gülüşlerinin ardında bir düşünce bırakırlar.

Gerisi mi? Onlar için zaten anlatmaya gerek yok.

Cemil Biçer

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir