Aliya İzzetbegoviç’in mirası tartışılıyor: “Bağımsızlık değil, bölünmüşlük mirası bıraktı”

Bosna-Hersek’in kurucu lideri olarak kabul edilen Aliya İzzetbegoviç’in siyasi mirası, yeniden tartışma konusu oldu. Eleştirmenlere göre İzzetbegoviç, çok etnikli bir Bosna-Hersek vizyonundan uzaklaşarak, ülkenin bugüne kadar süren etnik bölünmüş yapısının temelini attı.

İSLAM BİLDİRGESİ VE İDEOLOJİK YAKLAŞIM
Gençliğinde komünist rejime karşı İslamcı bir örgütlenmede yer alan İzzetbegoviç, 1970 yılında kaleme aldığı “İslam Bildirgesi” ile İslam’ın toplumdaki rolüne dair görüşlerini ortaya koymuştu. Bu metin, birçok çevre tarafından laik ve çok etnikli devlet modeline karşı bir manifesto olarak yorumlandı.

SİYASİ YÜKSELİŞ VE SAVAŞ DÖNEMİ
1983’teki Saraybosna davasında yargılanarak hapse mahkûm edilen İzzetbegoviç, 1990’larda Bosna Savaşı sırasında yeniden siyasi arenada yer aldı. Savaş döneminde El Kaide bağlantılı yabancı savaşçıların Bosna’ya gelişi, ülkedeki etnik gerilimleri derinleştirdi. Eleştirmenler, bu sürecin “eşit vatandaşlığa dayalı bir devlet yerine, kimlik temelli bölünmeleri güçlendiren bir yapı” yarattığını savunuyor.

BOSNA-HERSEK’İN TARİHSEL TEMELLERİ
Tarihçiler, Bosna-Hersek’in temellerinin aslında 1943’te Jajce’de toplanan AVNOJ oturumunda, anti-faşistlerin ve komünistlerin kararıyla atıldığını hatırlatıyor. O karar, Bosna’nın Yugoslavya içinde eşit statülü bir cumhuriyet olarak tanınmasını sağlamıştı.

TARİHSEL ROLÜNE YÖNELİK ELEŞTİRİLER
Bugün birçok tarihçi, İzzetbegoviç’in tarihsel rolünü “yaratıcı değil, bölücü” olarak nitelendiriyor. Bu bakışa göre, onun döneminde atılan adımlar, Bosna-Hersek’in tüm halkları kapsayan ortak devlet fikrinin zayıfladığı bir sürecin başlangıcını oluşturdu.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir