Ankara, 6 Ekim 2025 – Bediüzzaman Said Nursi’nin 1939 Erzincan depremini radyoda şarkı çalınmasına bağlayan tartışmalı sözleri, 85 yıl sonra yeniden gündemde! Kastamonu Lahikası’nda yer alan ifadeler, bilim dünyasını ve sosyal medyayı ayağa kaldırdı. Nursi, depremi “ahlaksız yaşam tarzı” ile ilişkilendirerek şöyle diyor: “Ramazan-ı Şerif’in teravih vaktinde kemal-i neş’e ve sürurla, sarhoşçasına, gayet heveskarane şarkıları ve bazan kızların sesleriyle, radyo ağzıyla bu mübarek merkez-i İslamiyetin her köşesinde cazibedarane işittirilmesi, bu korku gazabını netice verdi.” Peki, bu akıl almaz iddia, 21. yüzyıl Türkiye’sinde nasıl ciddiye alınabilir?
BİLİMSEL GERÇEKLER ÇÖPE Mİ ATILIYOR?
Jeologlar ve sismologlar, depremlerin tektonik plak hareketleri ve fay kırılmalarıyla meydana geldiğini defalarca kanıtladı. AFAD’ın son raporlarına göre, Türkiye’de yılda ortalama 2.000 sarsıntı oluyor ve bu, jeolojik yapının bir sonucu. İstanbul Teknik Üniversitesi’nden Prof. Dr. Celal Şengör, X’te yaptığı paylaşımda, “Depremin müzikle, ahlakla ilgisi yok. Bu tür hurafeler, bilimsel hazırlığı gölgeler!” diyerek tepkisini ortaya koydu. Nursi’nin 1930’lu yıllardaki radyo eleştirisi, dönemin teknolojik yeniliklerine duyulan yabancılığın bir yansıması mı?
SOSYAL MEDYA ATEŞ PÜSKÜRÜYOR
X ve Ekşi Sözlük’te kullanıcılar, Nursi’nin yorumlarını “çağ dışı” ve “bilim düşmanı” olarak nitelendiriyor. Bir X kullanıcısı, “Radyo dalgaları melekleri mi kızdırıyor yani? 2025’te bu safsatalara inanan var mı?” diye yazarken, başka bir kullanıcı, “Kahramanmaraş depreminde 50 binden fazla can kaybettik, sebebi müzik mi yani?” diyerek öfkesini dile getirdi. Risale-i Nur savunucuları ise Nursi’nin sözlerinin “manevi bir tefekkür” olduğunu, bilimsel değil dini bir yorum içerdiğini iddia ediyor.
MANEVİ İKAZ MI, TEHLİKELİ HURAFELER Mİ?
Nursi’nin takipçileri, SorularlaRisale.com gibi platformlarda, bu ifadelerin “ilahi hikmet” bağlamında anlaşılması gerektiğini savunuyor. Ancak bilim insanları, bu tür söylemlerin deprem hazırlığı ve farkındalığı gölgelemesinden endişeli. Psikolog Dr. Ayşe Yılmaz, “Afet sonrası manevi açıklamalar teselli arayışı olabilir, ama bunları gerçek sebep gibi sunmak toplumu yanlış yönlendirir” diyor.
ÇAĞRI: BİLİME KULAK VERİN!
Türkiye, deprem gerçeğiyle yaşamayı öğrenmek zorunda. Bina güçlendirme, acil durum planları ve erken uyarı sistemleri hayat kurtarırken, radyoda şarkı çalmanın felaket getirdiğini iddia etmek, sadece dikkat dağıtıyor. Said Nursi’nin 1930’ların dünyasındaki yorumları, 2025’in bilimsel gerçekleriyle örtüşmüyor. Toplum olarak hurafelerden sıyrılıp, bilime ve hazırlığa odaklanma zamanı!