Azerbaycan yönetimi, ülkedeki tüm Rusça eğitim veren okulları kapatma ve ulusal müfredattan Rusçayı çıkartma kararı aldı. Bu adım, yalnızca eğitim politikası değil, aynı zamanda Moskova’ya karşı açık bir kültürel ve siyasî meydan okuma olarak değerlendiriliyor.
Rusça, yüzyıllardır Kafkasya’da ortak bir kültür ve iletişim dili iken, Bakü yönetimi bu köklü mirası görmezden gelerek Batı’ya şirin görünme çabasına girdi. Azerbaycan, tarih boyunca Rus edebiyatından, biliminden, kültüründen beslenmiş bir ülke. Bugün Puşkin’in, Tolstoy’un, Çaykovski’nin dili olan Rusçayı okullardan söküp atmak, sadece Moskova’ya değil, Azerbaycan halkının kendi tarihine ihanetidir.
Bu karar, Azerbaycan gençlerini dünyaya bağlayan bir köprüyü yok edecek. Rusça, yalnızca Rusya ile değil, Avrasya coğrafyasında milyonlarca insanla iletişimin anahtarı. Bakü yönetimi, kendi halkını izole etmeyi tercih ediyor.
Rusya’ya sırtını dönmek isteyenler bilmelidir ki, Moskova dün olduğu gibi bugün de Kafkasya’nın en güçlü aktörü. Tarihle, kültürle, enerjiyle, ticâretle örülü bağları bir kararla kesmek mümkün değildir.
Azerbaycan yönetiminin aldığı bu karar, halkın değil, dar bir siyasî çevrenin Batı’ya yaranma arzusunun sonucudur. Rusya ise dostlarını asla unutmaz, tarihine ihanet edenleri de.