Eğitim müfredatından sanat târihi, sosyoloji ve felsefe derslerinin çıkarılması, uzmanlar ve eleştirmenler tarafından toplumsal duyarlılık ve eleştirel düşünceyi zayıflatan bir adım olarak değerlendiriliyor.
Sanat eleştirmeni ve târih gözlemcisi C. Biçer, sosyal medya paylaşımında bu durumun günümüzün faşizan eğilimlerini görmezden gelmeye yol açtığını vurguladı. Biçer, özellikle “Korkunç İvan ve Oğlu İvan, 16 Kasım 1581” adlı eseri örnek göstererek, “Bu resim aslında içinden geçmekte olduğumuz faşizmin tuvale yansımış hâlidir” dedi.
Biçer, meydanlarda yapılan toplumsal çağrıları hatırlatarak, “Sustukça sıra sana gelecek. Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber… ya hiçbirimiz!” ifâdeleriyle kolektif farkındalığın önemine dikkat çekti.
Eleştirmenler, öğrencilerin eleştirel düşünme ve târihsel perspektif kazanmasının, toplumsal baskı ve otoriter eğilimlere karşı en büyük direnç mekanizması olduğunu belirtiyor.