CHP’nin boykot karârına yıllar önce tepki gösteren Can Holding Başkanı Cemal Can, bugün yeniden tartışmaların merkezinde.
Malvarlığına el konulan bir iş insanının, o dönem CHP’yi hedef alarak “piyasaları kilitlemek, üretim ve istihdâmı sekteye uğratmak” diye suçlaması aslında büyük bir çelişkiyi gözler önüne seriyor.
Cemal Can, siyâsetten uzak durması gerekirken her fırsatta CHP’yi hedef aldı, boykot hakkını kriminalize etmeye çalıştı. Oysa demokrasi mücâdelesinde ekonomik boykot, halkın elindeki en güçlü sivil araçlardan biridir.
Sermaye sâhipleri kâr kaygısıyla bu mücâdeleyi îtibarsızlaştırmak istese de, bedel ödeyen dâima halk oldu.
Bugün geldiğimiz noktada Cemal Can’ın sözleri, halkın değil iktidar ve sermaye düzeninin çıkarlarını savunduğunu açıkça gösteriyor. CHP’nin boykot çağrısı halkın demokrasi için direniş hakkıdır; Cemal Can’ın bu çıkışı ise, krizi yaratan düzenin avukatlığından başka bir şey değildir.