Kudüs, 8 Eylül 2025 – İsrâil Başbakanı Binyamin Netanyahu, Gazze Şeridi’nde Hamas’a karşı yeni bir kara harekâtı başlatılacağını açıkladı. Hava Kuvvetleri karargâhı sığınağında yaptığı konuşmada, son günlerdeki yoğun hava saldırılarının (yaklaşık 50 yüksek katlı binânın yıkılması) bu operasyonun ön hazırlığı olduğunu vurgulayan Netanyahu, Gazze halkına doğrudan seslenerek sivillerin bölgeyi terk etmeleri çağrısında bulundu.
“Bütün bunlar yalnızca giriş ve asıl büyük operasyonun ön hazırlığıdır: kara manevramız. Güçlerimiz organize oluyor ve Gazze kentine giriyor. Gazze halkına sesleniyorum: Beni dikkatle dinleyin, sizi uyardılar, oradan ayrılın!” dedi.
Bu açıklama, İsrâil’in “Gideon’s Chariots II” adlı plânının resmî başlangıcı olarak görülüyor. Operasyonun amacı, Hamas’ı tamamen yok etmek, Gazze’yi demilitarize etmek ve “Hamas dışı bir sivil yönetim” kurmak olarak belirtiliyor. Netanyahu, harekâtın Gazze Şehri ve merkezî kampları (Nuseirat ve Bureij gibi bölgeler) kapsayacağını ifâde ederek, sivillerin güneydeki “güvenli bölgelere” (Khan Yunis civarı) tahliye edileceğini savundu.
Ancak B.M. ve yardım örgütleri, bu bölgelerin zaten aşırı kalabalık ve güvensiz olduğunu belirterek, tahliyenin uluslararası hukuka göre “zorla yerinden etme” anlamına gelebileceğini vurguluyor.
ARKA PLÂN: UZUN SÜREN ÇATIŞMANIN YENİ AŞAMASI
Gazze Savaşı, 7 Ekim 2023’te Hamas’ın İsrâil’e düzenlediği saldırıyla başladı. Bu saldırıda yaklaşık 1.200 İsrâilli öldü ve 251 kişi rehine alındı. İsrâil’in misillemesiyle başlayan çatışmalar, 2025 Eylül’üne kadar sürdü ve Gazze Sağlık Bakanlığı’na göre 60.000’den fazla Filistinli hayâtını kaybetti – bunların çoğu sivil.
Ocak 2025’te kısmî bir ateşkes anlaşması sağlandı, ancak Hamas kalan rehinelerin (yaklaşık 50, 20’si hayatta) serbest bırakılması için pazarlık yapıyor. Ateşkes girişimleri başarısız kaldı; Netanyahu, Hamas’ın silahsızlanmayı reddetmesi nedeniyle harekâtı zorunlu kıldığını belirtiyor.
Mayıs 2025’te başlayan ilk “Gideon’s Chariots” operasyonu, Gazze’nin %75’ini İsrâil kontrolüne aldı, ancak Hamas’ı tam olarak yok edemedi. Ağustos ayında onaylanan plân, Gazze Şehri’ni ele geçirmeyi hedefliyor.
İsrâil Savunma Kuvvetleri (I.D.F.), 60.000 yedek askeri göreve çağırdı ve Gazze Şehri eteklerinde ön operasyonlar başlattı. Son 24 saatte Gazze’de en az 95 Filistinli öldü; Nasır Hastânesi gibi têsisler vuruldu, 20’den fazla kişi hayâtını kaybetti (beşi gazeteci). Gazze’deki hastâneler, yakıt ve ilaç kıtlığı nedeniyle çökme noktasında.
ULUSLARARASI TEPKİLER VE İNSÂNİ KRİZ
Netanyahu’nun açıklaması, uluslararası arenada sert eleştirilere yol açtı. Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, “Bu plân, bölgede sonsuz bir savaşa yol açacak bir felâket” dedi. Almanya, İsrâil’e Gazze’de kullanılabilecek silah ihracâtını durdurdu; İngiltere, İtalya, Avustralya ve Yeni Zelanda gibi ülkeler, “Sivil kayıplar ve açlık krizi daha da kötüleşecek” uyarısında bulundu.
B.M. Güvenlik Konseyi’nde acil toplantı çağrısı yapıldı; Rusya ve Çin, operasyonu “toplu cezâ” olarak niteledi. A.B.D. Büyükelçisi Dorothy Shea ise “İsrâil’in güvenlik hakkını destekliyoruz” diyerek Netanyahu’yu savundu.
İnsâni durum felâket boyutunda: Gazze’de kıtlık (IPC Phase 5) ilan edildi; 100 çocuk açlıktan öldü, 222 yetişkin yetersiz beslenmeden hayâtını kaybetti. B.M.’ye göre, Gazze nüfûsunun %100’ü “akut gıdâ güvensizliği” yaşıyor; güneydeki “güvenli bölgeler” bile aşırı kalabalık ve bombalanmaya açık.
Yardım kamyonları yetersiz: Son haftalarda 110 kamyon girdi, oysa ihtiyaç 600-700. İsrâil, yardımı artıracağını söylese de, Netanyahu “Açlık politikası yok, Hamas suçlu” iddiasında.
REHİNELER, PROTESTOLAR VE NETANYAHU’NUN HEDEFLERİ
Rehine aileleri de Netanyahu’ya öfkeli: “Operasyon, kalan 20 hayatta rehineyi tehlikeye atıyor” diyorlar. Tel Aviv’de binlerce kişi protesto etti; muhalif lîder Yair Lapid, “Daha fazla savaş, daha fazla ölü” eleştirisi yaptı.
Netanyahu, operasyonu “Hamas’ı bitirmek için son adım” olarak tanımlıyor. Beş ilke belirledi: Hamas’ın silahsızlanması, tüm rehinelerin serbest bırakılması, Gazze’nin demilitarizasyonu, İsrâil’in güvenlik kontrolü ve “Hamas dışı sivil yönetim”.
A.B.D. Başkanı Donald Trump’la görüşmesinde “destek” aldı; Trump, Gazze’yi “devralma” plânını destekliyor, ancak bu “etnik temizlik” suçlamalarına yol açıyor.
Ancak I.D.F. içinden îtirazlar var: Asker yorgunluğu ve uzun vâdeli işgal riski. Hamas, “İşgâlci güç” diye niteleyerek direniş sözü verdi. Analistler, operasyonun 1 milyon Gazzeli’yi güneye iteceğini ve kıtlığı derinleştireceğini öngörüyor.
B.M. Özel Raportörü Irene Khan, “Sivilleri korumak için değil, cezalandırmak için” diyor. Netanyahu’nun çağrısı, Gazze’de panik yarattı: Yüz binlerce kişi güneye kaçıyor, ancak yollar tıkanık ve saldırılar devam ediyor.
Dünya, âcil ateşkes ve yardım koridoru talep ediyor. Bu harekât, Orta Doğu’yu yeni bir kaosa sürükleyebilir mi? Gözler, Katar ve Mısır arabulucularında.