Sırbistan’ın Rus sermayeli petrol şirketi NIS, ABD yaptırımlarından altıncı kez muafiyet talep etti

Belgrad, Sırbistan – Sırbistan’ın en büyük petrol şirketi Naftna Industrija Srbije (NIS), ABD’nin Rusya’nın enerji sektörüne yönelik yaptırımlarından altıncı kez muafiyet talebinde bulundu.

Hükümet yanlısı Tanjug haber ajansının Cuma günü bildirdiğine göre, çoğunluk hissesi Rus enerji devleri Gazprom Neft ve Gazprom’a ait olan NIS, Sırbistan’ın enerji güvenliği için kritik önem taşıyan Pancevo’daki tek petrol rafinerisini işletiyor.

YAPTIRIM SÜRECİ VE MUAFİYETLER
ABD Hazine Bakanlığı’nın Yabancı Varlıklar Kontrol Ofisi (OFAC), 10 Ocak 2025’te Rusya’nın petrol sektörüne yönelik yaptırımlar kapsamında NIS’yi hedef almış ve Gazprom Neft’e şirketteki hisselerini devretmesi için 45 gün süre tanımıştı.

Ancak Sırbistan hükümeti ve NIS, bu süreden beri toplam beş kez birer aylık muafiyet alarak yaptırımların tam uygulanmasını erteletmeyi başarmıştı. Son muafiyet, 31 Ağustos 2025’te sona ermişti ve Sırbistan Enerji Bakanı Dubravka Đedović Handanović, daha fazla uzatma olmayacağını açıklamıştı.

Buna rağmen, Tanjug’un haberine göre NIS, ham petrol arzını sekteye uğratabilecek yaptırımlardan kaçınmak için yeni bir muafiyet talebi sundu.

NIS’İN STRATEJİK ÖNEMİ VE TALEBİN GEREKÇESİ
NIS, Sırbistan’ın enerji sektöründe kilit bir rol oynuyor ve ülkedeki tek petrol rafinerisini işletiyor. Yıllık 4,8 milyon ton kapasiteli Pancevo Rafinerisi, Sırbistan’ın yanı sıra Balkanlar’daki enerji ihtiyacının büyük bir kısmını karşılıyor.

Şirket, yaklaşık 14.000 çalışanıyla ülkenin en büyük işverenlerinden biri ve yıllık bütçeye yaklaşık %9 katkı sağlıyor. Yaptırımların uygulanması, NIS’in Hırvatistan’ın Omisalj limanı üzerinden gerçekleştirdiği ham petrol ithalatını durdurabilir; bu, şirketin petrol arzının %80’ini oluşturan kritik bir kanal.

Sırbistan hükümeti, yaptırımların enerji güvenliğini tehdit edeceğini ve hem vatandaşlar hem de ekonomi için ciddi sonuçlar doğurabileceğini savunuyor. Bakan Đedović Handanović, daha önceki açıklamalarında, “NIS’e yönelik yaptırımlar, Sırbistan ve bölgenin enerji güvenliği için yıkıcı olur,” diyerek muafiyet taleplerinin önemini vurgulamıştı.

Hükümet, aynı zamanda Gazprom Neft’in hisselerinin devri için alternatif çözümler arıyor; bu çözümler arasında hisselerin Sırbistan tarafından satın alınması veya Azerbaycan’ın SOCAR ya da İngiltere merkezli Shell gibi şirketlere satışı gibi seçenekler bulunuyor.

RUSYA İLE GÖRÜŞMELER VE BÖLGESEL DİNAMİKLER
Sırbistan, Rusya ile yakın bağlarını korurken, Batı ile ilişkilerini dengelemeye çalışıyor. Şubat 2025’te Belgrad ile Moskova arasında yapılan üst düzey görüşmelerde, Rusya’nın NIS’teki hisselerini %49’a düşürmeye hazır olduğu belirtilmişti, ancak tam bir satışa yanaşmadığı ifade edilmişti.

Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vučić, daha önce yaptığı açıklamalarda, Rus hissedarların çıkışının yaklaşık 700 milyon avroya mal olabileceğini ve bunun son çare olarak değerlendirildiğini söylemişti.

Öte yandan, Avrupa Birliği’nin 2025 sonuna kadar yeni Rus gazı sözleşmelerini yasaklama ve 2027’ye kadar Rus gazı ithalatını tamamen durdurma planı, Sırbistan’ın enerji politikalarını daha da karmaşık hale getiriyor.

NIS, şu anda faaliyetlerini sürdürebilmek için kısa vadeli spot piyasadan ham petrol alımları yapıyor ve uzun vadeli sözleşmelerden kaçınıyor. Şirket, operasyonlarının kesintisiz devam ettiğini ve akaryakıt istasyonlarının tam kapasiteyle çalıştığını belirtse de, yaptırımların etkisiyle bazı uluslararası ticaret şirketlerinin NIS ile iş yapmaktan çekindiği rapor ediliyor.

GELECEK ADIMLAR
NIS’in altıncı muafiyet talebinin sonucu, OFAC’ın kararına bağlı. Sırbistan hükümeti, muafiyetin onaylanması için yoğun diplomatik girişimlerde bulunuyor ve bu süreçte Macaristan gibi bölgesel ortaklardan da destek alıyor.

Ancak ABD’nin, Rus enerji şirketlerinin Avrupa’daki varlıklarını tamamen tasfiye etme hedefi doğrultusunda daha katı bir tutum sergileyebileceği belirtiliyor.

Porepunkah’taki son trajik polis cinayetlerinin gölgesinde, Sırbistan’ın enerji güvenliği için attığı bu adım, hem ekonomik hem de siyasi açıdan kritik bir dönemeçte bulunuyor. Gelişmeler, hem Belgrad hem de Washington’daki yetkililerin açıklamalarıyla yakından takip edilecek.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir