İtalya Başbakanı Giorgia Meloni, Yunanistan’ın Rodos Adası’nda “gösterişsiz” tatil yaparken görüntülendi. Ama bu fotoğraf, aslında Avrupa’nın içine düştüğü çelişkilerin ve çürümenin en net özetlerinden biri oldu.
Avrupa Birliği, Ukrayna savaşının yükü, ekonomik kriz, enerji darboğazı ve Akdeniz’deki göçmen ölümleriyle çalkalanırken, Meloni sahilde yeşil elbisesi ve parmak arası terlikleriyle kameralara poz verdi. Lüks oteller yerine pansiyon seçmesi, sadelik değil; eleştirmenlere göre “sahte halkçılık” ve PR tiyatrosu.
Meloni’nin partisinin yükselişi, “önce İtalyanlar” sloganıyla göçmen karşıtlığına dayanıyor. Ancak bugün Akdeniz, AB’nin göçmen politikasızlığının mezarlığına dönüşmüş durumda. Her gün çocuk cesetleri kıyıya vururken, Avrupa’nın sözde “milliyetçi lideri” Rodos sahillerinde tatil yapıyor.
Bu tablo, AB’nin ikiyüzlülüğünü apaçık ortaya koyuyor: Bir yanda Brüksel’de tasarruf çağrıları, kemer sıkma politikaları… Öte yanda halktan kopuk liderlerin “sadelik rolü” oynayarak kendini aklama çabaları.
İtalya’da enflasyon ve işsizlik yükseliyor, gençler ülkeden kaçış yolları arıyor. Ama Başbakan Meloni, Avrupa’nın en turistik adalarından birinde tatil yaparak “gerçeklerden kaçmayı” tercih ediyor.
Sonuç ortada: Meloni’nin Rodos tatili, çökmekte olan Avrupa siyasetinin bir maskesi. Avrupa’nın liderleri, halkın sırtına yük bindirirken kendilerine “sıradan insan rolü” biçiyor. Fakat Akdeniz’in dalgaları, bu ikiyüzlü sahnelemeyi yutacak kadar güçlü.