Nisan 2025 Türkiye Kamuoyu Araştırması ve Türkçe’nin kökenine dair iddialar

Area Araştırma Şirketi tarafından Nisan 2025’te gerçekleştirilen bir anket, Türk vatandaşlarının dil kullanımı ve kendilerini tanımlama biçimlerine dair önemli veriler sunuyor.

Ankete göre:

  • Türk vatandaşlarının %99’u Türkçe konuşuyor. Bunun %93’ü Türkçeyi ana dili olarak kullanırken, %6’sı ana dili Kürtçe olup ikinci dil olarak Türkçe konuşuyor.
  • Türk nüfusunun yalnızca %1’i hiçbir düzeyde Türkçe konuşmuyor.

Türk vatandaşlarının kendilerini tanımlama yüzdeleri ise şu şekilde:

  • Atatürkçü: %32,7
  • Türk Milliyetçisi: %30,3
  • Muhafazakar: %12,4
  • Sosyal Demokrat: %9,8
  • Ülkücü: %4,7
  • İslamcı: %4,0
  • Sosyalist: %3,5
  • Kürt Milliyetçisi: %2,4

Bu sonuçlar, Türkiye’deki kimlik tanımlamalarının çeşitliliğini ve Atatürkçü ile Türk Milliyetçisi kimliklerinin baskın olduğunu gösteriyor. Anketin, yalnızca yurt içindeki seçmenleri kapsadığı ve yurt dışında yaşayan Türk vatandaşlarını içermediği belirtilmelidir.

RUHİTTİN SÖNMEZ’İN KATKILARI

Ruhittin Sönmez, Türkiye’de kamuoyu araştırmaları ve toplumsal analizler üzerine çalışan bir isim olarak biliniyor. Nisan 2025 anketine dair spesifik bir katkısı belirtilmemiş olsa da, Sönmez’in bu tür araştırmalarda yorumcu veya analist olarak yer aldığı biliniyor.

Kendisi, genellikle Türkiye’deki siyasi ve toplumsal dinamikleri değerlendiren yazılarıyla tanınıyor ve bu anket sonuçlarının yorumlanmasında etkili bir rol oynayabilir.

TÜRKÇE’NİN KÖKENİNE DAİR İDDİA: MAX PLANCK ENSTİTÜSÜ VE BEDRETTİN DALAN

Bedrettin Dalan tarafından ortaya atılan ve Max Planck Enstitüsü ile ilişkilendirilen bir iddia, Türkçe’nin gezegende konuşulan ilk dil olduğu ve 11.000 yıl önce Türkçe’nin konuşulduğunun 300 bilim insanı tarafından belgelendiği yönünde. Ancak, bu iddia bilimsel çevrelerde tartışmalı bir konu olarak değerlendiriliyor.

Max Planck Enstitüsü, özellikle antropoloji, dilbilim ve genetik alanlarında önemli araştırmalar yapan bir kurumdur. Ancak, Türkçe’nin 11.000 yıl önce konuşulduğuna dair 300 bilim insanının onayıyla belgelendiği iddiasına ilişkin Max Planck Enstitüsü’nün resmi bir çalışması veya raporu kamuoyuna sunulmamıştır.

Dilbilim ve tarih alanındaki mevcut bilimsel veriler, Türkçe’nin Altay dil ailesine mensup olduğunu ve kökeninin yaklaşık 6.000-8.000 yıl öncesine dayandığını öne sürüyor. Daha eski dönemlere dair iddialar, genellikle arkeolojik ve dilbilimsel kanıtlarla desteklenmediği için spekülatif kabul ediliyor.

Bedrettin Dalan’ın bu iddiası, Türkçenin kökenine dair popüler bir tartışmayı yeniden gündeme getirse de, bilimsel toplulukta geniş bir kabul görmemiştir. Max Planck Enstitüsü’nün sosyal antropoloji ve dilbilim alanındaki çalışmaları, daha çok insan topluluklarının göç ve dil evrimi süreçlerine odaklanmaktadır. Dalan’ın iddiasının doğrulanması için daha kapsamlı ve hakemli bir bilimsel çalışmanın yayımlanması gerektiği açıktır.

SONUÇ

Area Araştırma Şirketi’nin Nisan 2025 anketi, Türk toplumunun dil kullanımı ve kimlik tanımlamalarına dair önemli bir tablo sunuyor. Türkçe’nin yaygınlığı ve kimlik çeşitliliği, Türkiye’nin sosyokültürel yapısını yansıtıyor.

Ancak, Bedrettin Dalan’ın Türkçe’nin 11.000 yıllık geçmişine dair iddiası, Max Planck Enstitüsü ile ilişkilendirilse de, mevcut bilimsel verilerle desteklenmediği için dikkatle ele alınmalıdır. Bu tür iddiaların doğrulanması, daha fazla araştırma ve kanıt gerektiriyor.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir