BAKÜ, 20 Temmuz 2025 — Sosyolojik araştırmalar, Azerbaycan’ın nüfusunun yaklaşık %64’ünün dini ritüellere katılmadığını ortaya koyarak, ülkeyi dünyanın “en dinsiz” beş ulusundan biri haline getirdi. Bu veriler WIN/GIA Global Religion Index’e dayanıyor.Araştırmaya katılanların %64’ü “hiç dini ritüel gerçekleştirmiyorum” yanıtını verdi. Öte yandan, kendilerini “dindar” olarak tanımlayanların oranı yalnızca %34 civarında. Göstergelerin Arkasındaki Dinamikler1. Tarihi ve kültürel sekülerlik:Sovyet döneminin ateist politikaları, halk arasında dini uygulamayı “millî” aidiyetten daha çok “kültürel kimlik” boyutuna indirgedi. 2. Günlük yaşamda azalan dini pratik:CRRC verilerine göre:Sadece %14günde bir kez namaz kıldığını belirtiyor,**%30** “daha seyrek” ritüellere katılıyor,**%25** ise akıbetine göre ibadet yapmadığını ifade ediyor. Sözde dindarlık – pratik dindarlık farkı:Pek çok Azerbaycanlı kendini dindar olarak tanımlarken, pratikte bu algı çoğu zaman sadece Ramazan orucu tutmak ya da kurban kesmek gibi bayram ritüelleri ile sınırlı kalıyor. 🌍 Bölgesel ve Küresel KıyasPew, Azerbaycan’ı “Müslüman nüfus içinde en seküler toplumlardan” biri olarak tanımlıyor. WIN/GIA’nın önceki yıllardaki verileri de benzer şekilde dindarlıkta düşüşe işaret ediyordu: 2005’te “inançsız” %23, 2012’te %22–25 arası oranlar ölçülmüştü. Devlet Politikası ve Dini ÖzgürlüklerAnayasal olarak laik olsa da hükümet, çeşitli dini grupları sıkı kontrol altında tutuyor. Dini yayınlar sansürleniyor, bazı ibadet yerleri kapatılıyor veya nurculara yönelik yasaklamalar uygulanıyor. Dini gruplar arasında bağımsız cemaatler zaman zaman hükümetin müdahalesine maruz kalıyor. Azerbaycan’da çoğu kişi kendini “Müslüman” olarak tanımlasa da bu tanım bir “etnik/kültürel kimlik olarak işlev görüyor; pratik ve kurumsal dindarlık oldukça düşük. Çoğunluk haftalık ibadetlere katılmıyor; namaz, dua ve kutsal kitap okumak günlük yaşamın parçası değil.Kısaca, Azerbaycan’da dindarlık, inançtan çok kültürel kimlik boyutuna evrilmiş durumda. Bu da ülkenin dini ritüel pratiğinde dünyada en düşük seviyelerde yer almasına yol açıyor.