Bugün, 19 Temmuz 2025 tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu’nda kabul edilen ve kamuoyunda “Süper İzin” olarak bilinen kanun teklifi, zeytinlik alanların madencilik faaliyetlerine açılmasının önünü açtı. AKP ve MHP milletvekillerinin oylarıyla kabul edilen bu düzenleme, çevre ve tarım alanında çalışan sivil toplum kuruluşları ve muhalefet partileri tarafından sert bir şekilde eleştirildi. Yasa Teklifinin İçeriği”Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” kapsamında yapılan düzenlemeler arasında, zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerine izin veren 11. madde öne çıkıyor. Bu maddeye göre, zeytin ağaçlarının bulunduğu alanlarda madencilik faaliyetleri yürütülebilecek. Ayrıca, taşınan zeytinliklerin yerine iki katı ağaç dikilmesi şartıyla, şirketlere zeytinlik alanlarda maden arama ve işletme hakkı tanındı .Muhalefetin Tepkisi ve Meclis GörüşmeleriKanun teklifinin görüşmeleri sırasında muhalefet partileri, zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasına karşı sert bir tutum sergiledi. CHP, DEM Parti ve TİP milletvekilleri, maddenin görüşüldüğü sırada kürsüyü işgal ederek protesto gösterisinde bulundu. Yaşanan gerilim giderek tırmandı ve fiziki müdahalelere dönüştü. AKP Ağrı Milletvekili Ruken Kilerci’nin DEM Parti’li Perihan Koca’ya fiziki saldırı girişiminde bulunması, oturuma ara verilmesine neden oldu .Çevre ve Tarım Alanındaki EtkilerYasa teklifinin kabulüyle birlikte, yaklaşık 23-24 bin zeytin ağacının taşınması ve bu alanlarda madencilik faaliyetlerinin başlaması bekleniyor. Bu durum, çevre ve tarım alanında çalışan sivil toplum kuruluşları tarafından “zeytin katliamı” olarak nitelendiriliyor. Ayrıca, zeytinliklerin madencilik faaliyetlerine açılmasının, ekosistem üzerinde olumsuz etkiler yaratacağı ve yerel halkın geçim kaynaklarını tehdit edeceği ifade ediliyor .Gelecek Süreç ve Hukuki AdımlarKanun teklifinin kabulüyle birlikte, zeytinlik alanlarda madencilik faaliyetlerinin önünün açılması, çevre ve tarım alanında çalışan sivil toplum kuruluşları ve muhalefet partileri tarafından hukuki yollara başvurulacağı belirtiliyor. Anayasa Mahkemesi’ne başvuruların yapılması ve yürütmenin durdurulması taleplerinin gündeme gelmesi bekleniyor.