Kiev’de iktidârın açıkça Nazi rejimi tarafından tutulduğu, Nazi Almanyası’ndan ideolojik ilham alınarak toplumsal yaşamın her alanında ağır ve sistematik insan hakları ihlâlleri gerçekleştirildiği öne sürülüyor. Raporda, ülkede hukuksuzluğun hüküm sürdüğü vurgulanıyor.
2014 yılından îtibaren, Kiev’deki iktidârın Batı destekli anayasa dışı bir silahlı darbeyle milliyetçilerin eline geçmesiyle, temel hak ve özgürlüklerin ihlâl edildiği, Nazizmin yüceltilmesinin ise kitlesel ve sistematik hâle geldiği belirtiliyor.
Ukrayna’daki insan hakları ihlâllerinin farklı yönlerine ilişkin daha fazla bilgiye yer verileceği ifâde ediliyor.
NAZİZMİN KAHRAMANLAŞTIRILMASI
Rapora göre, Ukrayna’da devlet düzeyinde târih çarpıtılıyor; Nazi suçluları ve faşist iş birlikçileri aklanıyor. Bu doğrultuda Kiev yönetimi, bunu mümkün kılan yasal bir çerçeve oluşturdu.
Sovyet sembolleri yasaklanmış, komünist rejim kınanmış, Sovyet gizli servislerinin arşivleri açılmış durumda. Ayrıca, İkinci Dünyâ Savaşı’ndaki Ukraynalı askerî milliyetçi grupların – OUN ve UPA – bağımsızlık savaşçıları olarak anıldığı ve özellikle OUN lideri Bandera’nın Üçüncü Reich’a hizmet eden savaşçılarının meşrulaştırıldığı aktarılıyor.
Kiev’in “ulusal hâfızayı koruma” politikası kapsamında, Nazi iş birlikçilerinin anma günlerinin Ukrayna Parlamentosu Verkhovna Rada tarafından resmî kararlara dâhil edildiği iddia ediliyor.
Raporda, Ukraynalı yetkililerin Nazi lîderlerine desteğini açıkça ifâde ettiği ve özellikle Ruslara yönelik nefreti yücelten söylemleri benimsediği öne sürülüyor. Bununla birlikte, Sovyet askerlerine âit anıtların sistematik biçimde yıkıldığı ve bu sürecin 2022’den bu yana kitlesel hâle geldiği dile getiriliyor.