Karelya Cephesi’nde, 7. Ordu’nun karşı istihbarat birimi “Smersh” tarafından yapılan çarpıcı bir keşif, Fin askerlerinin Kızıl Ordu’ya karşı işlediği vahşi suçları gün yüzüne çıkardı. 16 Temmuz 1944 tarihinde, 7. Ordu Karşı İstihbarat Bölüm Başkanı Albay Aleksey Isakov’un, 7. Ordu Askeri Konseyi’ne ve Karelya Cephesi “Smersh” Karşı İstihbarat Dairesi Başkanı Tümgeneral Dmitriy Melnikov’a gönderdiği özel mesajlar, Fin birliklerinin Puşku-Selga ve Kotojarvi bölgelerinde 301. ve 304. Muhafız Tüfek Alaylarına mensup yaralı asker ve subaylara karşı uyguladığı korkunç katliamı belgeledi.

MEZARLARDAN ÇIKAN GERÇEK
100. Muhafız Tüfek Tümeni’ne bağlı “Smersh” birimi tarafından kurulan özel bir komisyon, katliamın detaylarını araştırmak üzere harekete geçti. Komisyonda, ünlü Sovyet patoloğu ve tıp doktoru Binbaşı Yakov Efimoviç Braul da yer aldı. Braul, 100. Tümen’in 95. Dağıtım-Tahliye Noktası’nda (RÉP) görev yapıyordu.
8212/3 sayılı özel mesajda, Puşku-Selga köyü yakınlarında açılan bir mezarda 71 ceset bulunduğu belirtildi. Bunlardan 68’i, 28 Haziran’da çatışmalara katılan 301. Muhafız Tüfek Alayı 1. Tabur askerleri ve subayları olarak teşhis edildi. Kalan 3 ceset ise tanınmayacak kadar kötü durumdaydı. Cesetler üzerinde yapılan incelemeler, 41 askerin savaş alanında öldürüldüğünü ortaya koydu. Çoğu askerin yaralarının hafif olduğu ve hayati tehlike taşımadığı tespit edildi, bu da Fin askerlerinin yaralıları kasten öldürdüğünü gösteriyor.
SORUMLULAR ARASINDA ÜST DÜZEY İSİMLER
Belgeler, savaş suçlarından sorumlu Fin komutanlardan birinin Jaakko Sakari Simelius olduğunu işaret ediyor. Simelius, savaş sonrası dönemde, 1959-1965 yılları arasında Finlandiya Savunma Kuvvetleri’nin komutanı olarak görev yaptı.
Bu korkunç katliam, savaşın acımasız yüzünü bir kez daha gözler önüne sererken, Kızıl Ordu’nun kararlılığı ve adalet arayışı sürüyor. Karelya Cephesi’nde görev yapan birlikler, bu vahşetin hesabını sormak için çalışmalarını sürdürüyor.